18 Nisan 2010 Pazar
Ulalume
Gökler,tatsız ve kül rengiydi gökler
Yapraklar____sararıp solmuşlardı
Yapraklar____kurumuş ve solmuşlardı
O çok gerilerde kalan yılın
Yapayalnız Ekimde bir gece
Weir'in orta yerinde,puslu,
Karanlık Auber Gölü kıyısında,zor zamandı.
Hüzünlü bir zamandı küflü kıyısında Auber Gölü'nün
Weir Ormanlığı'nda perilerin uğrağı.
Vaktiyle burada gezinmişti,ruhumla
Dev servilerin vadisinde
Psyche'yle servilerin vadisinde
Sanki erimiş maden ırmakları
Sanki kıpır kıpır lavlar
Yaanek''ten döken kükürt akıntılarını
Kuzey kutbu ülkelerinde
En uzak ülkelerinde kutbun
İnleyerek inen,Yaanek Dağı'ndan aşağı
Ağır ve ciddiydi konuşmamız
Ama,düşüncelerimiz kurumuş ve felce uğramıştı
Solmuştu ve güvenilmezdi anılarımız
Çünkü biliyorduk aylardan Ekim Olduğunu
Ve dikkat etmemiştik hangi gecesidir yılın
(Ah,gecelerden bir gece o yıl)
Bakmamıştık karanlık Auber Gölü'ne
(Oysa vaktiyle orada dolaşmıştık)
Anımsamamıştık küflü kıyısını Auber Gölü'nün
Ne de Weir Ormanlığı'nı,perilerin uğradığı
Ve şimdi ilerlerken gece
Ve yıldızlar sabahı gösterirken
Yıldızlar sabahı gösterirken
Yolumuzun sonunda bulutsu
Ve ıslak bir ışık doğdu.
Çifte boynuzuyla bir hilal mucizevi
Çıktı bundan
Çifte boynuzuyla seçilen
Astarte'nin mücevherli hilali
Ve dedim ki,Dian'den daha sıcaktır o
Derin soluklar göğünden gelir
Derin soluklar göğünde eğlenir.
Gördü ki yaşlar kurumuş
Kurtlar hiç ölmediği bu yanaklarda
Aslan burcunun yıldızlarını aşıp geldi.
Biz göklere giden yolu göstermeye
Lethe barışının göstermete göklerdeki,
Aslana aldırmadan geldi.
Işıklı gözlerinde sevgiyle
Parlak gözleriyle üstümüzde parlamaya.
Aslana ininden geçip geldi
Ama,Psyche parmağını kaldırıp
''Güvenmiyorum''dedi''üzülerek bu yıldız
Soluk benzine nedense güvenmiyorum''
Ah,çabuk ol_____oyalanmayalım
Ah,uç___uçalım___çünkü uçmalıyız.
Korkuyla konuştu düşürüp
Tozlar içinde sürüklenene dek kanatlarını,
Düşürüp tozlar içinde sürüklenene dek tüylerini
Tozlar içinde elemle sürüklenene dek
Acıyla ağladı.
Dedim ki''Hayal bu başka bir şey değil''
Gidelim bu titreyen ışıkla
Bu billursu ışıkla yıkanalım.
Kahinlere özgü görkemi umut ve
Güzellikle ışıldıyor gece____
Bak____göğe vuruyor gecenin içinde
Böylece yatıştırdım Psyche'yi ve onu öptüm
Ve ayırdım düşüncesinden
Sıkıntısını ve endişesini yendim
Ve ulaştık Gördüklerimizin sonuna.
Ama bizi durdurdu kapısı bir mezarın
Kapısı yazıtlı bir mezarın
''Ne yazıyor''dedim''Kapısında kardeşim
Bu yazıtlı mezarın?''
Cevap verdi'''ULALUME____ULALUME
Mezar bu yitirdiğin Ulalume'nin.''
Sonra,yaprakların sararıp solduğu gibi
Kuruyup solduğu gibi.yaprakların
Yüreğim kül tadına döndü
Ve haykırdım:Muhakkak ki Ekim'di
Geçen yıl bu gece gelmiştim___buralara inmiştim
Buralara inmiştim müthiş bir yükle.
Gecelerden bu gece o yıl
Ah,hangi şeytan beni buralara çekmişti
Şimdi biliyorum ki karanlık Auber Gölü'nün
Bu Weir'in orta yeri,puslu
Şimdi biliyorum ki bu küflü kıyısı Auber Gölü'nün
Bu Weir Ormanlığı,perilerin uğrağı.
O zaman dedik ki____İkimiz____o zaman
''Orman perileri miydi____
Periler,acıyan bağışlayan
Yolumuzu kapatıp onu
Bu kırlarda yatan sırdan___
Gizlice bu kırlarada yatan şeyden ayıran.
Bir gezegenin hayalini
Ay ruhlarının unutulmuşluğundan
Bu günahkar kıvılcımlar saçan
Yıldız ruhlarının cehenneminden çekip çıkaran.''
Etiketler:
enter the haribo art