31 Ekim 2010 Pazar
Cadılar Bayramı Filmleri
Cadılar bayramı günü kötülüğe inana ve günahkar insanların bayramıdır.
Kelt Bayramı olan Cadılar Bayramı tüm kötülüklerin günüdür.
Popüler kültüre en usturuplu şekilde yerleştirilmiştir.
Korku filmleri de bunun en güzel ürünüdür belki de şeker toplamak ve kostum partilerinden bile önce gelir.
O gün için televizyonde yayımlanan cadılar bayramına ait filmlerin listesini siz haribocular için tek bir postun içinde topladık.
Nosferatu
link
Dracula
link
The Birds
link
Horror Hotel
link
Carnival of souls
link
Jaws
link
Night of the Living Dead
link
The Exorcist
link
The Legend of Hell House
link
Alien
link
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
Haribo Compilation for Halloween
Sodom-the Saw is the Law
Carpathian Forest - House of the Whipcord
Six Feet Under - The Day The Dead Walked
Possessed-The Exorcist
Motörhead - Hellraiser
Venom - Buried Alive / Raise The Dead
Mortician - Darkest Day Of Horror
Impetigo- Dear Uncle Creepy
Asphyx-Last One On Earth
Autopsy - Disembowel
Death-Mutilation
Morbid Angel- Opening of the Gates
Necrophagia - Upon frayed lips of silence
Gorelord - Horror Gore & Unreligion
Devamını okuyun...>>
Etiketler:
Haribo's Compilations,
Worship
Lone Wolf McQuade (1983)
Chuck Norris gibi ağır amele bir aktörü beyaz perdeye taşıyan ve haddinden fazla bir süre boyunca bazen 2. bazen de 3. sınıf ama izlenmesi zevkli macera filmlerinde başrolde tutan hadiseler hiç şüphesiz Bruce Lee den yediği dayak ve de bu yazıda irdeleyeceğimiz ülkemizdeki bilinen adı ile YALNIZ KURT orjinal adı ile LONE WOLF MCQUADE adlı filmdeki performansıdır.
Film zaten senaryo ve de genel kurgusu ile hiç bir sinema izleyicisine extra değişik, farklı bir konu vaad etmiyor bilakis işe biraz şike karıştırarak yani dönemin bir diğer parlak aktörü David Carradine herifini de işe katarak esasen çok fix bol vurdu kırdılı intikam aleviyle ekranın ısındığı türlü gaddarlıkların ve racon kesmelerin uçuştuğu bir iş çıkarmışlar ortaya.
Filmin künyesi:
Yönetmen: Steve Carver
Oyuncular:
Chuck Norris ... J.J. McQuade
David Carradine ... Rawley Wilkes
Barbara Carrera ... Lola Richardson
Leon Isaac Kennedy ... Jackson
Filmin genel konusuna gelince,
Yalnız Kurt McQuade tam da lakabına yakışır şekilde tanrının unuttuğu bir karavandan bozma mekanda yaşayan ekseri riskli işlere girmesi ile nam yapmış bir kanun adamıdır.
Texas yöresinde canını dişine takmış bir sınır muhafızıdır çöllerde kuş uçmaz kervan geçmez çöllerinde kimsenin götünün yiyip te giremediği inşaat şantiyelerinde kötü adamlarla cebelleşmektedir.
Yaşamdan ne bir beklentisi ne de bir kadınla aşk meşk işleri vardır tüm derdi dünyada adaleti sağlamaktır.
Kimi zaman hasbel kader bazı hatunları düşürebilse dahil maximum yapacağı cilveleşme kadını camura yatırma bahce hortumuyla ıslatmak olan bir adamın ne tip birisi olduğu da artık aşikardır..
Bir şekilde başı Rawley ile belaya girer ve defalarca ölümden döner, bir seferinde de inşaat kumlarının altında arabasında mahsur şekilde ölüme terkedilir ama heyhat, asla korkmaz ve umudunu kesmez, fıssstakk! diye bir kutu bira açar arabanın gazına basıp tonlarca kumun içinden çıkar..
Bikaç kere vurulur, ölmez ama buna karşılık attığı asla sekmez adamı tek hamlede yere serer. Tuttuğunu döver, kadınları kollar gözetler ve heyecanlı bir final ile film nihayete erer.
Böyle şeyleri yapan madem kalmadı, arşivleri deşip icabında bazı yollardan edinip izlemek, hissetmek ve iç geçirmek kalıyor izleyiciye zaten.
Filmden kimi sahneler:
Devamını okuyun...>>
30 Ekim 2010 Cumartesi
Cadılar Bayramı Klasikleri
The Chimps-It's the mummy
Horror Bop 45 - A Pair Of Kings - The Monster
The Keytones-I was a Teenage Monster
Bobby (Boris) Pickett & The Crypt-Kickers - Transylvania Twist
Satan's Pilgrims - Gravewalk
Zacherle - Halloween Hootenanny
The Damned - Nasty
THE SPECIALS - GHOST TOWN
bobby 'boris' pickett & the cryptkickers - monster mash
Sheb Wooley - Purple People Eater
Devamını okuyun...>>
Etiketler:
Best haribo,
Worship
29 Ekim 2010 Cuma
Phantasm (US,WS) - Lycanthropy (1990)[demo]
Amerika’nın Wisconsin eyaletinden 88 yılının sonunda “Phantasm” adında bir death metal grubu kurulmuştur . Kayıt ettikleri ilk parçaları “Keeper of The Dead” olmuştur, “Lycanthropy” adlı ilk demoda yer alır. Dr. Shrinker grubundan iki elemanı barındırmıştır; davul-vokal ve gitarist tarafından daha sert, ürkütücü ve aynı zamanda orijinal bir şeyler yapma isteğiyle kurmuşlardır grubu.
Genel irtibarı ile grup bana binlerce demo arasından sıradan diyemeyeceğim bir tatta gelmiştir ilk dinlediğimden beri. Parça uzunlukları ortalama death metal parçalarını fazlasıyla aşar; 7 dakikalık, 9 dakikalık işler yapmışlardır. Yapmışlar; diyebiliyorum çünkü bu kadar uzun süre aynı parça üzerinde bir insanın dikkatini kaybetmesi çok kolay ve böyle bir kaygı güdeceğinizi grupla tanıştıktan sonra bir kez daha düşünün derim.
Son kadrodaki hal;
Tony Brandt – Davul, Vokal (Dr. Shrinker, Human Evil, Mad Laughter)
Lee Groth - Bas (Mad Laughter, Mortal Dread (USA))
Scott McKillop - Gitar (Dr. Shrinker, Human Evil)
Doug Schoeneck – Gitar
Genelde grup bu uzun soluklu parçalarda orta tempo gitse de odağın kaybolmaması amacıyla kısa atmosferik iniş çıkışlar koymuş, böylece tekrar hissi en aza indirgenmiş. Misal, ortalama uzunlukta bir death metal parçasına nazaran ne zaman bitecek diye parçanın bitmesine yas tutmuyorsunuz ilginç bir şekilde çoğu zaman. Parçalar uzun olmasına rağmen kopukluk durumu katiyen yok, zaten bu grubun bana sıra dışı gelmesinin sebebi ise korku filmlerine çok rahat soundtrack olabilecek bir yol tutmuş olmaları. Parçalar kesinlikle günümüzün çoğu grubu gibi formulize, tek tip mantıkla gitmiyor; bir bütünlük elbet var lakin parçayı tükettiğim zaman beni hala aç bırakmayı başarıyor.
Korku efsaneleri Impetigo’dan etkilendiklerini söylememe gerek yok sanırım. Hızlandığı yerler olsun groove gidilen pasajlar olsun “ölümsüzü” hatırlatmaya oldukça iyi bir sebep. Kimi parçalarda synth kullanılmıştır. Bu durum tabi synth popçu Varg gibi bir kullanım söz konusu değil. Enstrumanların kesildiği atmosferik pasajların girdiği bölümlerde minimal olarak ya da introlarda; korku temasını vurgulama amaçlı kullanılmıştır. Gayet de mütevazidir kendisi.
Kurt hastalığı demosunda yer alan parçalar;
1.A Burning Sensation
2.Keeper of The Dead
3.The Dead Care Center
4.Palace of Blood
5.Lycanthropy
6.A Rotting Surprise
7.Put To Sleep
Vokal ve davul aynı kişi ve görevini çok da stabil yerine getirmiş. Vokaller old skool vokali, ve mezarlık kokusuna has, zift gibi çıkıyor amcanın ağzından. Acı dolu yakarışlar temayla iç içe çok iyi bir uyum içinde işlenmiş. Davullar sıkça gitarı destekleyerek gidiyor, tomlarla introlarda basit ama etkili girişler oluşturulmuş; çok fazla atraksiyonu yok. Çift kros yerler, spa spalar bilindik biçimde hızlı yerlerde çalınmış, yani genelde en çok kullanılan kalıpların dışına çok çıkıldığı söylenemez, ama bu parçaların değişkenlikleri doğrultusunda hiç can sıkıcı bir duruma dönüşmüyor iyi ki, ya da yorucu bir hale gelmiyor. Günümüzdeki gibi kimin dakkada bilmemkaç kez blast beat atabildiği sidik yarışındakinin aksine soğuk mezar taşlarını parselleyen bölümleri mevcut ve onun kadar çiğ ve leş kokan bir sound’a sahip.
Tema zaten grubun her adını koyduğu işten belli, biz bu işlerin onurlu bayrak taşıyıcılarıyız edalarında hakikaten, ki hak ediyorlar da; geçmişte değeri bilinmemiş olsalar da. “A Rotting Suprise” parçasının introsu ne kadar da leziz bir şey öyle bittikçe başa sarmak istediğim nadide introlardan biri; bir kereye doyamıyor insan.
Sıra gitarlarda, gitar tonu keskin ve cilasız gayet, beton kafa gitarı tam, vaziyet hızarın yetimi.
Bu grupta öyle dakkada bir değişen, tattan yoksun yavan rifler, progresif/teknik işler yoktur; arayan başka kapıya. Leadler genellikle uzun tutulmuş ve genelde tempo farkı boy göstermeleriyle aksatılmış, sonra tekrar aynı yapıya dönüşler ile primitif yapı izlenmiş.
Bas fazla hissedilebilir değil kayıtta genellikle davul ve gitara yoğunlaşıyorsunuz. Klasik şekilde genellikle gitarı takiben arkadan izlemekte, ve senkoplarda baş göstermekte.
Kapak eski basistleri Steve Somers tarafından çizilmiş. Böyle el çizimlerinin sadeliğine bayılıyorum. Kurtlarla ilgili sözler yazan bildiğim yegane grup 1995 senesinde fikir ayrılıklarından maalesef dağılmış. 2000 senesinde Death Trap tarafından CD formatında tekrar yayınlanmış, o seneye kadar bağımsız olarak ayakta kalarak bir.çok devlerle konser vermiş. Bağımsız gruplardan favorilerimdendir biridir.
Grup zamanın en yaratıcı işlerinden birini icra etmemiş olabilir ama kulak verilmesi gereken besteleri var, sırf ürkünç havalar için dinlenmesi şiddetle tavsiye edilir.
Devamını okuyun...>>
Etiketler:
Albüm Analizleri,
demo,
Lycanthropy,
Old School Death metal,
Phantasm
28 Ekim 2010 Perşembe
The Legend of Hell House (1973)
Perili köşkler korku dünyasının vazgeçilmezidir.Kasvetli görünüşleri,Karanlık atmosferleri,gizemli olaylarıyla izleyicileri her daim cezbetmiştir.Paranormal ve psişik mevzuların tavan yaptığı dönemler olan 70'ler de The Exorcist ile hemen hemen aynı tarihte gösterime giren The Legend of Hell House perili köşklerin kanımca paşasıdır.
Amerikalı yazar Richard Matheson yazdığı Hell House adlı kitaptan uyarlama olan film gayet başarılı bir şekil de işlenmiş.İngiliz korku sinemasının önemli isimlerinden biri,Jonh Hough tarafından yönetilen film,B-movie ortamlarının önemli iki ismi,Albert Fennel ve Norman T.Herman tarafından yapımcılığı üstlenilmiş.
Baş rol de (Benim film de ki Favori adamım)Roddy McDowall,Clive Revill,Gayle Hunnicutt,Roland Culver yer alıyor.Tüm filmde bu ismi görüyoruz.Roddy McDowall'ın süper oyunculuğu filme çok daha güzel bir hava katmış.
1973 yapımı filmin mevzusu özetle şöyle;
Cehennem evi olarak ün salmış olan Emeric Belasco malikanesini kelepir fiyata satın alan Deutsch evdeki sıradışı olaylar yüzünden Dr.Barret ve 2 medyumu eve davet eder.
Fizikci olan Dr.Barret ve Fiziksel medyum Ben Fischer ve zihinsel medyum olan Florence Tanner evdeki kötü ruhu için evin yolunu tutarlar.Daha önce Evde benzer amaçla bulunan Ben Fischer 8 sene sonra tekrar eve gelir.
Ben Fischer tecrübelerinden dolayı zihnini bloke eder çünkü önceki ziyaretlerinden buradan sağ çıkan tek kişi kendisidir....
Filmde ki atmosfer ve gizem muhteşem.Genç medyum Florence Tanner'ın possessed olduğu ve ruhla seviştiği sahne dışında.Fischer'ın Belasco hakkında yaptığı konuşma ve Dr.Barret'ın karısı Ann geçirdiği seksüel possesed'ı gerçekten görülmeye değer.
Final de hiç beklenmedik bir şekil de gelişiyor ve urkütücü sonuçlar doğuruyor.Legend
of Hell House,The Exorcist ile birlikte dönemin de bir çok filme öncülük yapmıştır.
Özellikle Erotik ve Porno sektöründe bu iki filmin harmanlanmış hali olan bir çok yapımı görmekteyiz.
Filmin bir sahnesinde Bayan Barret'ın yatak odasında ki kütaphane de gördüğü kitaplar gerçekte var olan kitaplardır.
Aslında bu roman uyarlamsı olan filmin temelinde yatan kitaplardır.
Obsessive Acts And Religious Practices by Sigmund Freud, The Worship of Priapus by Richard Payne Knight, The Psychology of Sex by Havelock Ellis , Sin And Sex, Conation Volition, Sex And Celibacy by T. Long, The Anatomy of Abuses by Philip Stubbs, Phallic Worship and Autoerotic Phenomena In Adolescence by K. Menzies.
Aynı zaman da Necrophagia filmleri arasında yer alan Hell House,Anal Nathrakh da ilham kaynağı olmuştur.
Haribo Puanı:Uyuşturucu Bağımlılığı,Alkol problemleri,Sadizm,Hayvanlara tecavüz,İşkence,Cinayet,Kan içme,Ölü seviçilik,Yamyamlık....Devam edeyim mi ?
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
27 Ekim 2010 Çarşamba
26 Ekim 2010 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)