3 Ekim 2010 Pazar

Resident Evil - Afterlife (2010)


Macera kaldığı yerden devam ediyor. Üstün yeteneklere sahip Alice tam gaz zombi biçmeye devam ediyor.


Bu filmde oyunlardan tanıdığımız Jill Valentine, Claire Redfield gibi karakterleri görmemiz ayrıca güzellik konusu. Leon S. Kennedy ne zaman görülecek şu seride diye bekliyoruz bekliyoruz ama ortada yok daha adam. Elinde Pompalı tüfeğiyle pata küte indirse güzel olmaz mı :)

Gelelim filme. Film ilk başta normal bir şehir olan yağmurlu bir ortamda başlıyor. Bu T virüsü artık nasıl bir şeyse arkadaş dedirtiyor. Yağmurun altında bir japon kızımız bekliyor. Çizmeli ayaklarıyla. Herkesin ellerinde şemşiyeler yağmur altında yürüyor. Kimsenin kızı salladığı yok. Japon bir amcamız yağmurun altında şemşiyesiz napıyor bu kız diye insaf edip bakıyor. Yardım edicek belkide. Kızda fark ediyor kendisiyle ilgilenildiğini. Sen tut kendisine bakan Japon amcanın boynuna ağzından kanlı salyalar aka aka saldır. Sonrası malum. Tüm şehrin ışıkları sönüyor sönüyor sönüyor ve ışık falan kalmıyor. Her yer zombi oluyor.

Daha sonrasında ise bol aksiyonlu bir macera başlıyor. Resident Evil: Extinction filmindeki son sahneyi hatırlarsak Alice ve Klonları, Wesker'in mekanını basmak için niyetleniyorlardı. İşte film bu macera ile başlıyor. Alice'nin klonları hurraaa diye dalıyor yer altındaki tesise. Patata çutata kim var kim yok indiriyorlar. Weskerin odasını basıyorlar. Wesker ortamdan tüyüyor. Tesis'i patlatıyor. Uçağın içinde gerçek Alice arkasında beliriyor. İntikamımı alıcaaaam diye sevinip son sözün nedir diyor ama, garibim Wesker'i normal insan sanıyor. Wesker'de Alice benzeri g virüsüne sahip mutant insan modunda bir şey. Alice veya Klonuna (Filmde çok açık değil) Wesker serumu enjekte ediyor ve Alicenin veya Klonu'nun tüm süper yeteneklerini elinden alıyor. Sıradan bir insan haline getiriyor. Gel gelelim her ne hikmetse bu serumu yiyip normal insandan farkı kalmayan Alice, Wesker'in uçağı düştüğünde, enkazdan sağ çıkıyor ve kurtuluyor. Klonu olmuş olsa Klonların hepsi tek kurşunda ölüyor. Uçak enkazından kurtulması mümkün değil. Gerçek Alice'nin ise serumu yediği için normal insandan farkının kalmaması lazım. Çünkü serumu yedikten sonra serumun içindeki şey Alice'nin içindeki g virüsünü etkisiz hale getirdi. Haliyle sıradan insandan farkı kalmadı.  Alice o kadar kısa bir süre içinde, yediği serumun içeriğine bağışıklık kazanıp, yeni bir mutasyon geçirdiyse filmin yazarına yuh demek istiyorum. Çünkü filmin devamında Alice hiçte öyle normal insan gibi durmuyor. Suyun altında çok uzun nefes almalar, acaib hızlı hareket ederek mermilerden kaçmalar vb türlü türlü özelliklere sahip. Haliyle olabilecek en mantıklı açıklama serumu gerçek Alice yedi fakat vücudu seruma karşı bağışıklık kazanarak, vücudundaki G virüsü daha da güçlendi. Çünkü olabilecek en mantıklı açıklama böyle bir şey olabilir. Haliyle Filmin konusunu yazan kişiye yuh artık daha neler diyorum. Yarım dakka içinde bir vücud nasıl bağışıklık kazanıpta, güçlenebilir çok ilginç. Filmin daha başından kafa karışıklıkları başlıyor anlayacağınız.

Neyse kafadaki oluşabilmesi muhtemel karışıklıklara bir nebzede olsa su serptikten sonra, jet uçağın enkazından kurtulan Alice biniyor bulduğu bir uçağa. Dolanıyor dünyada. Yaşayan insan arıyor. İşin sonunda bulucağını sanarken, tökezliyor. Bir radyo sinyali sonucu gittiği bir yerde hiç bir şey olmadığını görünce napıcaz derken, Claire Redfield ile karşılaşıyor. Biniyorlar yine uçağa. Gidiyorlar. Sonra Hollywood dünyasında rastlayabilinecek türden bir iş oluyor. Bir binanın çatısına, önden tek pervanesi olan 2 kişilik bir uçakla iniş yapıyorlar. Binanın çatısıda öyle havalanı gibi değil tabiki. Baya dar bir alan. Nasıl beceriyorsa artk yapıyorlar bir şekil.

Sonra bu bizim akıllı cingöz Alice gittiği yerde denize bakmış ama gemi aklına gelmemiş. Meğersem o çağrı gemiden yapılırmış. Bizim binadaki adamlar o gemiye nasıl gideriz diye bakarken, Ogre modunda bir amca geliyor ki en güzel atraksiyonlar başlıyor. Elinde hayvansal bir baltası olan Ogremiz geliyor meydana biçerdöver gibi biçiyor ortalığı. Tabi sonunda ölüyor. Sonra gemiye giden ekip, Weskerle karşılaşıyor.

Wesker köpeklerini salıyor ediyor. Özellikle Alice'in köpekle kapışmada bir sahnesi varki harika. Zombi köpeklerden biri Alice'e saldırırken, yukarıdan kırılan bir cam parçasına tekme atarak, camı köpeğe fırlatan Alice köpeği ortasından ikiye yarıyor ki filmin en sağlam sahnesi diyebilirim.

İşin sonunda Wesker yine kaçıyor ama bu sefer tongaya düşüyor. Alice gemideki bombayı almış Weskerin uçağına yerleştirmiş. Wesker amcamız gemiyi patlatmak için kodları giriyor ama bombanın kendi uçağında olduğunu fark edince iş işten geçiyor. Atom bombası misali patlıyor bomba. Weskerden iz miz falan kalmamıştır herhalde. Sonrasında gemiye uçaklar gelmeye başlıyor ve Alice bela geliyor diyor. Buradanda filmin devamının geleceğini anlıyoruz. İnşallah devam filminde Leon S. Kennedy'i görürüz diyorum. Claire Redfield'i gördük. Leon'uda görmek ister bu bünye.

Filmin trailerleri için:



Related Posts with Thumbnails