12 Ekim 2010 Salı

Quando Alice ruppe lo specchio aka Touch of Death (1988)






Lucio Fulci ne çektiyse dönemin de en güzelini çekmiş.Amerika da kara mizah içerikli korku filmlerinin patladığı tarihler de çektiği Quando Alice ruppe lo specchio aka Touch of Death ile farkını gene ortaya koşmuş.

Baş rölde Brett Halsey'ın yer aldığı film de bir çok kadın oyuncu yer almakta.İtalyan filmlerinden alışkın olduğumuz güzel kadınları bu filmde göremiyoruz.Onların yerine bir çok ucube kadın yer almakta.

Fulci'nin tüm korku filmlerinde olduğu gibi bu filmde de gaddarlıktan hiç taviz vermemiş.Hatta en safkan Gore filmi demek yanlış olmaz.Senaryo ve yönetmenliği kendi üstlendiği gibi ekipte kızı olan Camilla Fulci'e de yer verdiğini görüyoruz.

Seri katil mevzularının işlendiği film New York Ripper ya da Murder Rock gibi değil Cat in Brain'ın temelerinin atıldığı Fulci'nin son dönem filmlerinden.Ne olursa olsun gayet zevkli bir seyir sunmakta.

86 dakika süren film özetle zengin kadın avcısı kumarbaz Lester Person'u anlatmakta.

Zengin karısı öldükten ve serveti bittikten sonra çaresiz kalan Person yalnızlığı ve umutsuzluğu ile başbaşa kalır.Kurtuluşu bu yalnız günlerinde oluşan 2.kişiliğine kulak vererek bulur.Elit ve kibar görünüm adamın için de gaddar ve acımasız bir katil yatmaktadır.



Film'in başlangıcı da Person'un muhteşem ziyafeti ile bizi karşılamakta.Dün gece öldürdüğü kadını büyük bir iştahla yediğini görmekteyiz.Kurbanlarının gazetedeki yanlız kalpler adlı köşeden bulan Person,özellikle orta yaşlı,dul ve zengin kadınları tercih etmekte.

Kurban aradığı sahne de o dönemin bu tarz işler için ne kadar uygun olduğu kaçınılmaz bir şekil de gözüme battı.Yaşadığımız yüzyılda sanallaşan arkadaşlık ilişkileri için de böyle bir seri katliam gerçekleştirmek biraz zor.

Fulci'nin bizlere izlettiği ikinci kurbanını adım kadar eminim ki Nattefrost bile sikmez.Gazete ilanından bulduğu söz de şehvetli kadınla yüz yüze geldiğin de sakalı ve bıyıklı olması leşçil Person dayıyı bile tiksindirmesine rağmen tüm sapkınlığını ortaya koymasına engel olmadı.Kadının ölüm sahnesi muhteşem oğlu muhteşem.Bu sahnede Fulci gene yaratıcığını konuşturmuş.


Bu tarz kadınlardan topladığı paraları poker ve ganyanda tüketen katil.

En sonun da kendi ile baş başa kalır tabi bu arada yerel basında haberler yayılmaya başlamaktadır.Bulunan cesetler ve parmak izleri ile köşeye sıkışmaya başlar.

Ona bunları başkasının zoru ile yaptığını ya da onun birlikte olduğu kadınları,onu takip eden başka biri tarafından öldürüldüğünü kurgulamaya başlasa da cinayetleri işleyenin kendisi olduğunu gayet iyi bilmektedir.

Filmde ki en bomba mevzu ise Person'un gölgesinin olmayışıdır.

Bu caresizlik dönemin'de eline düşen bir kadını öldürmeye niyetlenmişken kadın tarafından küfeye getirtir ve ölür.


Fulci'nin tüm filmlerin de gördüğümüz gibi bu da kendine has bir hava da ilerlemektedir.Ne kadar diğer Fulci filmlerine göre düşük olsa da yönetmenin yaratıcılığı bambaşka bir hale getirmiştir.

Gorecu adamın kesinlikle izlemesi gerektiğini düşündüğüm filmi izlememiş olan tüm Lucio Fulci fanlarına da ısrarla öneririm.


Lord magius/Haribo extreme culture aittir.



Related Posts with Thumbnails