14 Eylül 2009 Pazartesi

Backwood Massecre aka Midnight (1982)



Night of the living dead baş yapıtından görüntü yönetmeni olarak tanıdığımız John A.Russo bu kezde Midnight ile karşımıza yönetmen koltuğunda satanik bir aile tablosu ile çıkıyor.

Oyuncu kadrosuna şöyle bir göz atığımda ise hollywood'un sert adamı alakaplı Lawrence Tierney gözüme çarptı.Ünlü kanun kaçağı John Dillinger hayatını canlandırdığı filmle gönüllerde taht kurmuş olan Lawrence bu filmde alkolik üvey baba rolünde.Yakın zamanda ise Tarantino efendinin Reservior Dogs filmde Joe cobat rolü ile karşımıza çıkmıştı.


Backwood Massecre açıkça söylemem gerekirse son zamanlarda izlediğim en güzel ailece yapılan katliam filmi.Basit oyunculuğu ve güzel kurgusu ile gayet kazımacı adama hitap eden bir film.Özellikle ailenin 4 çocuğu yan yana durduklarında tam bir death metal grubu havasındalar.


Senaryoya göz atığımızda...

Alkolik üvey babasının tacizlerinden bıkan Nancy evden kaçar ve otostop ile kaliforniya eyaletindeki kız kardeşinin yanına yola koyulur.Tom ve Hank adındaki iki gencin karavanına atlar işler güzel gitmektedir taki Kaylor yakınlarındaki bir benzinci de mola verene kadar.


Burada bir rahip ve kızı yanlarına sokulup sohbete başlar.Olmadık bir şekilde Kaylor kasabasındaki cinayetlerden bahseden rahip klasik bir o yol giden son kişi geri dönmedi geyiği çevirir ancak kendisinin gittiği yerde kaylor mezarlığıdır ve orada hunharca katledilir.Tabi kızda.

Bu esnada kaylor kasabasına gelen Nancy ve arkadaşları paralarının tükendiğini fark ederler.Karınları kazınmaya başlayan gençler en iyi çözümü marketlen bir şeyler aşırmakta bulurlar fakat ipin ucunu biraz kaçırırlar.6-7 poşet yiyecek çalan gençlerin peşine polis takılır ve onlarda bu kovalamacadan kaçabilmek için yoldan saparlar ve alakasız bir dağ yoluna girerler.


O geceyi dağda kamp kurarlar.Planları yarın sabah yola koyulmaktır.Sabah Nancy şöyle bir doğa yürüyüşüne çıkar.Arkadaşlarının yanına döndüğünde gördükleri onu pek mumlun etmeyeceği kesindir.İki polis arkadaşlarını kelepçelemiş kafalarına silahla katlederken,Nancy de ağaçların arkasından onları keser bu duruma daha fazla katlanamayan kız çığlık ata ata koşmaya başlar ve bizim gaddarlarda peşinden.


Kısa süre içinde tuzağa düşen nancy bir hayvan kafesine hapsedilir.Burada bir kaç gün mahsur kalan kız manyakların en gaddar ayinlerine tanık olur.Nancy böle maceralar içindeyken evinde de ailesi telaş içindedir.Yaptıklarından pişmanlık duyan üvey babası aynı zamanda polistir ve amirinden onayı alıp kızını bulmak için peşine düşer.


Filmin son yirmi dakikasının ilk on beşi muhteşem.Hatta şöyle diye bilirim ki filmdeki ayin sahneleri i drink your blood'ta ki kadar etkileyici.Eğer "Texas Chainsaw Massacre" ve "Friday the 13th","Last House on the Left" seviyorsanız bu filmide arşivinizde onların yanına eklersiniz.

Çok fazla gore sahne olmasa da hatta az kan olsa da güzel bir yapıt.Şu da bariz bir şey ki sırf iyi kazansın diye yönetmen filmin sonunda yan cizmiş olsun yapacak pek bir şey yok.Gene de korku/kazıma işlerine yönelmiş herkes için güzel bir ilham kaynağı.



Haribo puanı:Hail lord of darkness


Lord Magius/Haribo Extreme Culture aittir.
Related Posts with Thumbnails