19 Kasım 2014 Çarşamba

Delilik ile Zombiler arasında : Shaun of The Dead (2002)



İngilizlerin komedi anlayışı tartışmasız üst seviyede. Mizah ve komedi hayatlarımızı çekilebilir hale getiren başlıca unsurlar arasında. Cicero'nun önerdiği gibi : '' Komedya hayatın yansısı, âdetlerin görünüşü, gerçeğin aynasıdır.'' .





Bu filmde dikkat edilmesi gereken temel unsur Simon Pegg'in canlandırdığı Shaun karakterinin aslında bizler olduğu. Yaşadığımız hayat koşulları doğa ana gibi biz canlıları beslemek ve büyütmek üzerine davranış geliştirmemekte; aksine öğütmek, şekillendirmek ve işlevsizleştirmek üzerine kurulu. En temel de Shaun'un ölüleri bizlere bunu anlatmakta. Birçoklarımız başkalarının istediği kalıp ve davranışları sergilemek adın benliklerimizden ödün vermekteyiz. Bir bireyin modern hayat içindeki sıkışmışlığını ve mücadelesini karanlık olduğu kadar eğlenceli bir dilde dile getiriyor. Hiç kuşkusuz bu anlatım dilini Monty Python'a borçlular.



Deliliğe Övgü ve Komedi

Erasmus'un milat değerindeki eseri Deliliğe Övgü' de, hayatı çekilebilir yapanın delilik olduğunu vurgulamaktadır. Rönesans'ın önemli kavramlarını içinde barındıran kitap, Ortaçağ döneminden kısıtlanan bireysel alanlarında mutluluklarını kaybeden insanlara, yeni bir dönemde yol haritası çizmektedir. Erasmus Deliliğe Övgü adlı eserinde, deliğin dilinden (stultitia), kendi kendisine övgüler düzer; hayatın her evresinde deliliğin nasıl egemen olduğunu anlatır. Bu arada özellikle din kurumu ve din adamları ile devlet yönetiminin hemen hemen her kademesindeki kişiler ve kurumlar deliliğin sivri dilinden nasibini alır. Erasmus şunu belirtir : '' Mutluluk Aklın bittiği yer de başlar.'' Shaun'un Ölülerin' de bunu gözlerimiz. Ölüler dirilir ya da gerçekçi bakmamız gerekirse sıradan bir adamın hayatındaki problemlerin ağırlığını kıyamet olarak görmesini abartılı bir dilde izleriz.

Kısaca Shaun bizlere Erasmus'un önerisi gibi bir film sunar baştan sona delilikle dolu.

Delilik terimin hangi bilim dalına ait olduğuna baktığımızda ise Hukuk karşımıza çıkmaktadır. Aslında bir yargı sözcüğüdür delilik aynı zamanda kültürel olarak hemen hemen tüm toplumların konuşma ve yazma diline yerleşmiştir. Modernizmle birlikte gelişen bu olgu Post-Modernizmle birlikte reddedilmiştir. Aslına bakılırsa psikolojide delilik kavramı sistem içine yerleşemeyen ya da sisteme zarar verme seviyesine göre önem kazanır. Burada tekrardan karşımıza yasalar, düzenler ve hukuk sistemi ortaya çıkar. Bu doğrultuda Shaun kapitalist düzen içinde sıkışmış yaşam alanında çırpınmaya çalışan bir bireydir. Ve tüm film boyunca onun yaşam mücadelesini izleriz.



Tüm bunların ışığında Shaun of The Dead (2002)'ı deneyimlerken Shaun'un adının yerine kendi adınızı yerleştirerek izleyin.


Lord magius/Haribo extreme culture aittir.

Not: Bu yazı ilk kez Bağımsız Akımın zombi filmleri gösteriminde paylaşılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails