27 Aralık 2009 Pazar

Motel Hell (1980)



60'lı yılların girişinde ''Pycho'' korku sinemasına yol vermiş ve 10-12 yıl bunun etkisi sürmüş gitmiş.1963 ise korku sineması için bir nevi dönüm noktası olmuş.''Blood Feast'' ile kan görselliği ve goreculuk yerleşmiştir.1974 yılına gelindiği zaman ise artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.''The Texas Chain Saw Massacre'' verdiği yol ile korku sineması oldukça gaddar bir hale gelmiştir.

Motel Hell'de bu Texas Chain saw'dan yol alan filmler arasında yer alıyor.80 yapımı film ingiliz yönetmen Kevin Connor tarafından filme alınılırken,senaryosu ise Robert ve Steven Charles Jaffe ikilisi tarafından üstlenilmiş.


Baş rolde ise her rolün adamı olan ünlü hollywood oyuncusu Rory Calhoun yer alıyor.

Filmin en büyük özelliği iki dönem arasında bir nevi geçiş filmi olması.İncelediğimiz de 70'lı yılların güzel özelliklerini taşıdığını görüyoruz ve 80 sonrası özellikle USA korku işlerinin bir ön izlemi durumunda.


Kısaca konusu:

2 çiftçi kardeş olan Vicent ve Ida yörenin en güzel etlerini satmaktadır.Etleri kendilerinin yetiştirdikleri hayvanlardan elde etmektelerdir ve özel,gizemli bir formülleri vardır.Bu özel formülü büyük annelerinden öğrenmişlerdir ve bu böle devam eder.Vicent'ın yol kenarında bulduğu kızı eve getirmesi ile işler başlar.Terry adında ki genç mağdur kız bu manyak kardeşlerin yanında kalır çünkü Vicent efendi söz de onun hayatını kurtarmıştır ve kızın başka gidecek yeri yoktur.Bu yamyam kardeşler kıza çaktırmadan onlara göre sapkın olan insanları avlarlar bir güzel pişip pişip satarlar.

Oldukça etkileyici bir konuya sahip aslında.Vicent ve Ida kardeşler rolünde ki Rory Calhoun ve Nancy Parsons'un muhteşem oyunculukları tatmin edici.

Film de ki en çarpıcı noktalardan biri ise kardeşlerin gizli bahçesi.Kaçırdıkları insanları orada bir süre adeta bitkiymişçesine boyunlarına kadar toprağa gömüp kafalarına çuval geçirip orda bekletmeleri.Tabi seslerinin duyulmaması içinde ses tellerine hasar veriyorlar.Böylece oldukça hayvani bir ses çıkartıyor bu mağdurlar.


Göze çarpan en büyük eksiklik ise gore sahnelerden yoksun olması.Ha şimdi geldi gelecek derken film sonlanıyor.Böyle olması da aslında gayet normal çünkü sonuç olarak hollywood ortamlarına oynayan,muhafazakar bir yapıt.

Şike yok değil var.Mesela şu şekilde Devamlı allahın adını azından eksik etmeyen bu sapkın kardeşler aynı zamanda gaddar işlere de bakmakta.Motellerinin adı ''Hello'' ancak o harfi devamlı yanıp sönmekte gibi.

Yani kısaca senaryoda şöyle bir mesaj var klasik bir mesaj bu da Şeytan her zaman en inançlıların arasında kol gezer gibisinden.

Ayrıca çeşitli worshiplere sahip bir film.Elektrikli testere ve Motel ortamının durumu Pycho ve The texas Chain Saw Massacre'a göz kırpıyor.

Benim en çok hoşuma giden sahnesi ise final sahnesi Vicent dayının Kesimhanede ki Domuz Kellelerinden birisini kafasına geçirip şerife saldırması beni mest etmiştir.


Çokta satanik bir görüntüdür.

Bir de Zombici mevzulara da uçundan yer verilmiş.Şöyle ki O bahçe de pişilmeyi bekleyenlerden bir grubu çukurlarından kurtuluyorlar ve kardeşlere saldırıyorlar.Topluca geliş sahnelerin de sıfır dramatize var.Şu bulunduğumuz yıllar da çekilmiş olsaydı ki ne yazık ki yeni versiyonu 2010'da çıkması bekleniyor;Böyle bir durum hayvani bir gaddarlıkta değil de çok fazla duygusal modada karelenirdi.

Bu tarz işlere de hiç tav olmuyorum.

O sahne bana direk olarak cenneti basan Cehennem zebanilerini andırıyor.

Gore sahnelerin yokluğu haribocuları hüzne boğacaktır ancak olayların güzelliği ve gaddarlığı tatmin edici.Fazlası ise Mortician tarzında bir yapıt.Tabi Brutal-Death,pig-fuckcı adamda hitap ediyor.

Haribo puanı:Owww etlerinizin tadı Geyik etini andırıyor Bay Vicent.



Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Related Posts with Thumbnails