Nihayet sabahın ilk ışıkları şafakta belirdi.Benim için pek değişen bir şey yok.Biraz kahve ayılmama yeterli.Dünkü haber hala aklımı kurcalamakta ve geçen gün yaşadığım o garip olay.
Neydi bu olanlar?
Rancerlerin saçma sapan soruları ve garip bakkal.
Hunharca katledilmiş ceset.Evet zulme uğramış bir beden.ÖLÜ.Hep hayallerimi süsleyen bedenler.Ne kadar da cezbedicidir o otopsi masaları ve karşında yatan soğuk,derisi maviye çalan,hareketsiz beden.Hiç kuşkusuz oldukça tahrik oluyorum bu düşüncelerden.Ölü sevicilik acaba ruh hissediyor mudur olanları ya da bol glikozlu insan etini kemirmek ne kadar da hoş.
Bu düşüncelerin ardından giyinip dışarı çıktım.
Sokaklar biraz daha hareketli ancak insanlar kuşkulu gözlerle bir birlerini kesiyorlar.Tanıdık birine pek rastlamak istemiyorum.Bir kaç bira alıp sahil boyuna uzanıyorum.
Hava oldukça kapalı Autopsy dinlemekten alı koyamıyorum kendimi ''Mental Funeral'' albümünü çevirip duruyorum.Zifiri karanlıktan pek bir farkı yok ortamın.En azından ben kafamda böyle kurguluyorum.Beynim sapkınlığı koşturuyor durmaksızın.Korkaklığım ve sıkışmışlığım içinde.Taciz edecek,tecavüz edecek hiç bir varlık yok etrafımda.Daha fazla zorlamadan kendimi çekip alıyorum düşüncelerimden.
Karanlığı arkama alıp eve doğru yol alıyorum.Kararlıyım bu gece iblisler ile sohbet etmeye ve onlarla sevişmeye.Gece yarısı gelmeden son bir hikaye daha dinlemeye.Uykuya dalmadan önce ruhumu donduracak türden.Boğaz kitleyen karabasanlar gibi..
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
