16 Eylül 2011 Cuma

Katil Kadınlar









Inside (2007)

Son zamanlarda acımasız filmlerden olan Inside genç yönetmenler Alexandre Bustillo, Julien Maury tarafından filme alındı.Bir trafik kazası sonucu kocasını kaybeden hamile Sarah'ın hayatla mücadelesine gene o aynı trafik kazasının diğer mağduru olan La Femme arasındaki hesaplaşmayı konu almakta.İki Kadının bir birine karşı olan acımasızlığı görülmeye değer hatta Le femme yılların katillerine taş çıkartacak maharette.




I Spit on your Grave aka Day of Woman (1978)

Meir Zarchi'nin unutulmaz filmi I Spit on your Grave intikam alan şehirli kadının doğanın kanunlarına uyan bir kasaba çetesiyle olan mücadelesini anlatmakta.Kasabanın bıçkın delikanlı grubu sırayla üstünden geçtikten sonra intikam için ant içen Jennifer Hills,tüm çete elemanlarını tek tek ayrı yerler de yakalayarak cazibesinin etkisiyle sırayla deşer.Kanımca en iyi iki cinayet final sahnesinde ki arkadan motorlu teknenin pervanesiyle tecavüzlerden birinin kafasını parçalaması,diğeri ise küvette bir diğer tecavüzcünün erkeklik organı yerine kocaman bir delik açması.



Invasion of the bee Girls (1973)


70'lerin en sıra dışı filmlerinden biri olan Invasion of the bee Girls B-sinemanın da en iyi filmlerinden.Kadınları garip bir kozmik güç ile arı kadınlara dönüştüren bir teknolojiyle kendisine bir ordu oluşturan Dr. Susan Harris devlet için önemli olan tüm erkekleri tek tek katletmektedir.Tabi ki en önemli silahları dişilikleridir.




Cannibal Girls (1973)

Ivan Reitman daha Bill Murray'ı keşfetmeden önce yıllar önce daha hayalet avcıları gibi muhteşem bir serinin fikri bile ortada yokken bence sinemaya verdiği en iyi eserlerden biri olan Cannibal Girls ile kesinlikle benim en sevdiğim filmler arasında yer almakta.Üç kadının insan etine olan açlığını anlatan benzersiz bir yapım.





The Exorcist (1973)

Tartışmasız gelmiş geçmiş en iyi korku filmi olan The Exorcist,baş karakteri Regan MacNeil'ın şeytan tarafından ele geçirilmiş ruhunun filmde işlediği iki cinayetle listede yerini alıyor.Willam Friedkin'nin müthiş yaratıcılığıyla izleyen herkesin aklını hoplatmıştır.


Ms.45 (1981)

Exploitation filmlerinden unutulmaz iki tanesine imza atan Abel Ferrara Ms.45 ile tecavüz sonrası intikam arzusunun peşinden giden dilsiz Thana'nın hikayesinden dem vurur.New York'un arka sokaklarında hava karardıktan sonra işe koyulan Thana finalde giydiği seksi rahibe kostüm ile unutulmaz karakterlerden biri olarak sinema tarihine geçmiştir.



Spider Baby or, The Maddest Story Ever Told (1968)

Jack Hill'ın tahlisiz filmi Spider Baby or,The Maddest Story Ever Told (1968) çekildikten 4 sene sonra yayımlanmasından dolayı tahlisiz bir film olduğunu söylüyorum.1964 yılında yayımlansaydı eğer büyük ses getireceği tartışılmazdı ancak dönem kaçınca film ancak 1980'ler de bilinir hale geldi.Merrye Sendrom adındaki çok nadir gözüken bir psikolojik hastalığı konu alan film,bu kurtuluşu bulunmayan Sendroma yakalanmış Virginia'nın hastalıklı hikayesine şahit olmaktayız.Bir örümcek gibi ağ attıktan sonra kurbanını iki adet keskin bıçakla lime lime doğrayıp insan etine olan açlığını gidermesi de cabası.




Dracula's Daughter (1936)

İlk Lezbiyen Vampir örneği olan Carmilla 1872 yılında Sheridan Le Fanu tarafından yazılmış sinemanın gelişmesiyle korku sinemasının en erotik karakterlerinden biri haline gelmiştir.
Dracula's Daugther ise babasının ölümden sonra babasının yolunu izleyerek Londra'nın sisli sokaklarına kendini atar.Ressam bir kontes olan Marya Zaleska içinde ki kötülüğe karşı koyabilmek için genç ve yakışıklı doktor Jeffrey Garth'dan yardım istese de tabloları için kan akıtmaktan vazgeçemez.




Killer Nun (1979)

Nunsploitation furyasının son örneklerinden olan Killer Nun,İtalyan yönetmen Giulio Berruti'nin en güzel yapımlarından biri.Anita Ekberg gibi seks sembolünün yer aldığı filmde Rahibelik hayatından bunalmış olan Rahibe Gertrude'nin hikayesi anlatılmakta.Ekberg'ın şeytani performansı ve korunmaya muhtaç çaresiz yaşlılara yaptığı zulümler kesinlikle görünmeye değer.




Miss Muerte aka Diabolical Doctor 'Z' (1966)

Yönetmen Jesus Franco olunca kadınlar her daim ön plan da yer alır.1966 yapımı Miss Muerte yönetmenin klasiklerinden olması bir yana en ölümcül dişilerden birini de içinde barındırmakta.Dr.Zimmer'ın akıl almaz deneyi sonucunda onunla alay eden Bilim kurulu önünde küçük düşmeyi kabullenemeyen Zimmer kalp krizi geçirip oracıkta ölür.Bunun üzerine İntikam yemini eden kızı Irma babasının ölümüne neden olan bilim adamlarını tek tek avlamaya başlar.Unutumaz karaterlerin arasında yer alır.Kurbanlarını avlamak için ise Dans kulübün de çalışan uzun tırnaklı seksi dansçıyı Miss Muerte'yı kullanır.

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails