12 Aralık 2011 Pazartesi
28 Kasım 2011 Pazartesi
Korku Filmleri ve Death Metal
Metal müziğin belirli tarzlarında işlenen temalar benzerlik göstermektedir.Sadece işleniş şekilleri zaman içinde ve tarzın ana fikrine göre değişmektedir.
1950'ler de başlayarak Surf Rock ve benzeri Rock tarzlarında görülmeye başlayan korku temaları ilk dönemde eğlenceli bir seste yankılanırken,yıllar geçtikçe karanlık bulutların üstüne çöktüğü,çürümüş,şizofren bir hal almıştır.
Korku ve Metal müziğin Death Metalle olan buluşmasına kadar aldığı yola baktığımızda,
Rockabilly,Rock,Saykodelik Rock,Heavy Metal,Thrash Metal,Speed Metal ve Punk örnekleri fazlasıyla yer almaktadır.Başlıca bir kaç isme değinecek olursak,Jan Davis,The Chimps,Horror Bop 45,Bobby (Boris) Pickett & The Crypt-Kickers,Lord Sutch,Misfits,Mercyful Fate,King Diamond,Alice Copper,Black Sabbath,Jacula,S.O.D,Onslaught,The Accused....Bunlardan sadece belirli öne çıkmış olanlarıdır.
Metal müziğin evrim süreci dışında Death metali tetikleyen en büyük etken korku sineması,şiddet ve satanizm olmuştur.Venom,Celtic Frost,Sodom,Kreator'ün o dönem adına şeytanın sözcüsü olmaları (Venom için hala geçerli),İngiltere'i vuran korku filmlerine sansür (Video Nasty) ve Toplumda yaşanan çatlamalar süreci hızlandıran etkiler haline gelmiştir.
Possessed,Death ve Necrophagia
1983 yılında isimleri duyulan Death metalin temelleri halindeki bu 3 grup hem satanizmin hem de korku filmlerinin öne çıktığı örnekler sergilemişlerdir.
The Exorcist,Evil Dead ve Night of the Living dead adlı muhteşem korku filmlerinin müziğe dökülmüş halini çiğ,saldırgan ve karanlık bir şekilde dinlemekteyiz.Bu direk filmlerle aynı ismi taşıyan parçalar dışında ki diğer parçaları da korku filmi senaryolarını aratmayacak lirikllere sahiptir.İlerleyen yıllarda Necrophagia Tam anlamıyla sadece Korku filmleri ve gore temalı liriklere geçerken,Possessed şeytanın sözcülüğü yapmaya devam etmekteydi.Death ise,daha felsefi bir çerçeveye kaydı.Ancak bu felsefeye yönelme sadece liriklerin altına yatan manalarda saklandı.Süs gene gore ve şiddetti.
Bu esnada Deicide,Cannibal Corpse,Autopsy,Impetigo,Morbid Angle ,Obituary ,Incantation ,Monstrositty,Mortician gibi gruplar korku,satanizm,din karşıtlığı,gore,zombi vb. konuları bir arada işlediler.
Impetigo Death/grind tarzında Mortician vb.gruplara yol açarken ortak lirikler her zaman korku filmleri oldu.Bu tema Cannibal Corpse ve Autopsy tarzında ki gruplarda kurgusal şiddet şeklinde görülmekteydi.Bundan emin olarak söylüyorum,Addicted to vajinal skin,Hammer Smacked Face,I cum Blood,Make Them Suffer,Service for a Vacant Coffin,Torn from the Womb,Funereality tarzı parçalar bir çok korku filminin senaryosuna ilham olabilecek seviyede ki Cannibal Corpse ve Autopsy parçalarıdır.Tabi ki daha bunlar da sayfalarca sayabiliriz.
Bu dönem de sadece korku temalı müzik yapan yeraltı gruplarından bir kaç örnek,Phantasm,Blood Feast,Ravenous,Ripping Corpse,Engorged..vb.tarzda sayısız grubun olduğunu görmekteyiz.
Sadece intro,lirik,müzikle kalmayarak,albüm kapakları,tişörtler,konser afişlerine dahi dökülerek korku ve Death Metal bir bütün haline gelmiştir.
Günümüzde yeni ve eski kıta'dan çıkan yüzlerce death metal ve tarzlarını icra eden bir çok gruba rastlamak mümkün.Hatta sadece bu tarz gruplara yol veren plak firmaları da mevcut.Son zamanlar da Death Metal ve korku filmlerini bir araya getiren bir çok gruba sayfalarımızda bolca yer verdiğimizden dolayı bunlara değinmeyeceğim.
Son olarak özetlemek gerekirse,bu tepkime zincirinde kanlı sinema(korku filmleri) ile kanlı müzik (Death Metal) birbirine bağlı aynı yolun içinde olan iki farklı tarzdır.Aynı bir ağaç dibinde biten mantar gibi.Görsel olarak ise bu bahsettiklerim tam karşılığı olan Death Metal Zombies (1995),Necrophagia: Through Eyes of the Dead (2002),Necrophagia: Nightmare Scenerios (2004),Gorelord / Wurdulak - Drunk, Damned & Decayed (2005) ve Porn of the Dead (2006) kılıfına uygun görsel yapımlardır.
Hem film hem de müzik olarak bu bütünün içine kapıldıktan sonra tüm albümler ve filmler daha manalı hale gelecektir.Exorcist filmini izlerken,Killjoy'un inanılmaz vokali ve Possessed'in cehennemden çıkma riffleri asla aklınızdan silinmeyecek ve farklı çağrışımlara neden olacaktır.
Durum böyle olduğundan dolayı bu şiddet ve korku dolu dünyanın ortasında mutlu ve huzurlu bir yaşam sizleri kucaklayacaktır.
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
Etiketler:
Autopsy,
Cannibal Corpse,
Death,
Death metal,
Evil Dead,
Korku Filmleri,
Köşe yazıları,
Necrophagia
23 Kasım 2011 Çarşamba
Firecracker aka Nude Fist (1981)
80'li yıllarda Filipinler de çekilmiş akıl dışı bir çok gerilim,korku,dövüş ve macera filmi insan aklının sınırlarını zorlayacak derecede.Sınırsız mermiler,yenilmez düşmanlar,zombi karateciler,antik zamanlardan gelen insan avcıları...
Bu filmlerin konuları,oyuncuları ya da yönetmenleri değişse bile ortak noktaları her zaman aynı.
Yaşanacak yer FİLİPİNLER !!!
1981 yapımı bir dövüş filmi olan Firecracker aka Nude Fist,Filipinli meşhur Blaxploitation yönetmeni Cirio H. Santiago tarafından yönetilmiş.Yönetmenin en iyi filmi diyebileceğim bir yapım olmasa da yönetmenin filmografisi arasında göze çarpan bir film.
Filmin baş rollerinde ise Jillian Kesner, Darby Hinton ve Rey Malonzo yer almakta.Filmin asıl kahramanı ise seksi oyuncu Jillian Kesner.Dövüş sahnelerinde tatmin edici bir iş çıkaran güzel oyuncu,güzelliğini öne çıkardığı sahnelerle de izleyenlere dört dörtlük bir seyir zevki sunmakta.
Kimliği belirsiz kişiler tarafından kız kardeşi kaçırılan Susanne Carter,Filipinlerin yolunu tutar.Gelir gelmez uyuşturucu karteli tarafından tehdit olarak algılanan Susanne Carter,Filmin başlarında ki İç çamaşırlarıyla sergilediği dövüş performansıyla filmin adına yakışır bir iş çıkartıyor.
Carter'ın beşinci seviye bir kara kuşat olduğundan habersiz olan kötü adamlar yedikleri dayakla baltayı taşa vuruyorlar.
Kız kardeşini bir an önce bulmak için vakit kaybetmeyen Susanne'a girdiği bir barda tekrardan dövüş kabiliyetlerini sergiler ancak bu sefer yanında filmin iyi adamları barmen ve Bruce Lee klonu garson çocukta vardır.
Susanne'nın kardeşini tanıyan barmen,Susanne'a en önemli ip ucunu veririr.
Filipin exploitation sinemasından büyük bir yeri olan Ken Metcalfe filmde çok yer almasa kilit isim görevini görüyor.Yasa dışı dövüş ve uyuşturucu karteli olan Erik'ın bu işinde yer aldığını aldığını öğrenen Susanne onların arasına sızarak kız kardeşini kurtarmaya karar verir.
Filmin genel aksiyon sahneleri dışında filmin en önemli iki sahnesi,Jillian Kesner'ın çıplak dövüştüğü sahne ve Darby Hinton'la olan sevişme sahnesi.
Kadın kahramanların ön planda yer aldığı bir dönemin en eğlenceli yapımlarından biri olan Firecracker aka Nude Fist,exploitation meraklılarını tatmin edeceği kesin.
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
21 Kasım 2011 Pazartesi
Fuga dal Bronx aka Escape from the Bronx (1983)
John Carpenter'ın Escpace From New York ve Escpace from Los Angels filmlerinin en iyi rip-off karşılığı tartışmasız Escpace From Bronx'tur.Hatta Hangisinden kaçalım derseniz hiç düşünmeden Bronx cevabını veririm.
Avcıların dünyası olan Terk edilmiş diyarların (No Man's Land) en kıyak savaşçılarından biri olan Trash'ın ilk macerası 1990: I guerrieri del Bronx aka 1990: The Bronx Warriors (1982)'ın devamı niteliğinde ki Fuga dal Bronx aka Escape from the Bronx (1983),ilk filme nazaran daha çok yaralara parmak basan bir yapım.
Enzo G. Castellari'nın yönetiminde daha çarpıcı bir senaryo ile karşımıza çıkan Fuga dal Bronx,başarılı bir devam filmi.The Warriors rip-off olan ilk filmin tadındaki Fuga dal Bronx,The General Construction Corporation'nın hainliklerine göğüs geren çetelerin inanılmaz hikayesini soluksuz aktarıyor.
Bu filmde kesinlikle tek bir baş rol oyuncu var oda Mark Gregory.Gregory'e ise Henry Silva,Valeria D'Obici,Antonio Sabato ve Ennio Girolami eşlik ediyor.
Bir dönem A.B.D için büyük bir problem teşkil eden terk edilmiş eski broklynn sokakları suça yataklık etmesi bahane edilerek,orada yaşayan göçmen ve evsiz insanları göz ardı edip birilerinin çıkarları doğrultusunda yeniden bir yerleşim oluşumuna girişilmesi sonucu ortaya çıkan problemi farklı bir dilde ele almaktadır.Aynı Wolfen (1981)'ın farklı bir açıdan olayı ele aldığı gibi.
The General Construction Corporation başkanı Clark kolları sıvayarak suç topluluklarının yer aldığı Bronx'u ancak yıkarak temiz bir hale gelebileceğine karar verir.Floyd Wangler'ın liderliğinde ki paralı asker timi geleceğin şehrini kurmak adına Bronx'ta yaşamını sürdüren insanları tek tek öldürmektedirler.Tabi ki bu katliama direniş ise orada ki çetelerden gelir.
Bölge rekabetini bırakan çeteler tek bir yumruk haline gelerek bir araya toplanmışlardır.Dablone'nın liderliğinde olan tüm çeteler bundan böyle birlikte daha güçlü bir halde hareket etmektedirler.Tüm çetesini ve arkadaşlarını kaybeden Trash ise bu oluşumun yanlız kahramanı,joker adam rolündedir.
Acımasız The General Construction Corporation ile daha fazla göğüs göğüse mücadele edemeyen çeteler kendi aralarında bir karar alırlar.Başkan Clark'ı kaçırarak onları çaresiz bırakmayı planlamaktadırlar.Bunun için ise ulusal bankayı soyan,Bronx'un en büyük suç dehası Strike ve süper oğlunun yardımı gerekmektedir.
Bolca kanlı ölüm sahnesini,muhteşem dövüş ve çatışma karelerinin yer aldığı Fuga dal Bronx kesinlikle italyan düşük bütçeli filmleri arasında önemli bir yere sahip.Müzikleriyle de göz dolduran Fuga dal Bronx aka Escape from the Bronx (1983) kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken muhteşem bir yapım.
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
20 Kasım 2011 Pazar
THE EXORCIST (William Friedkin, 1973)
Silver Ferox Design tarafından tasarlanan The Exorcist posterleri.
silverferox.blogspot.com aittir.
Devamını okuyun...>>
Etiketler:
afiş,
enter the haribo art,
görsel korku sanatları,
Mezarlık Ahalisi,
poster,
the exorcist
En İyi Göz Oyma sahneleri
Cannibal Ferox (1981)
Cannibal Holocaust'un devamı niteliği taşıyan 1981 yapımı Cannibal Ferox,Umberto Lenzi imzalı kan donduran bir yamyam filmi.Birbirinden gaddar sahnelerin yer aldığı yapım göz oyma sahnesi ile listede yerini alıyor.80'ler de bir çok korku filminde boy gösteren İtalyan oyuncu Giovanni Lombardo Radice'ın canlandırdığı Mike Logan karakterinin soğuk kanlılıkla yamyamın gözünü oyduğu sahne izleyenleri etkisine alacak cinsten.
Ginî piggu 2: Chiniku no hana aka Guinea Pig: Flowers of Flesh and Blood (1985)
Tartışmasız serinin en iyi filmi olan Flowers of Flesh and Blood,Kusursuz güzelliğin kan ve etle buluşmasından meydana gelen en güzel çiçeklerin hikayesini anlatan saf bir gore yapım.Hideshi Hibino adındaki karikatüriste paranoyak bir hayranı tarafından yollanan mektubun hikayesidir.
Estetik hayranı paranoyak katil Hibino'nun çizimlerinden yolla çıkarak işlediği bir cinayeti hem görsel hem de tüm detaylarıyla kağıt üzerinde anlatmaktadır.Kan donduran sahnelere sahip olan film.Katilin finale doğru kurbanının gözünü bir çırpıda çıkarıp yemesi tüm görsel vahşete cila olmaktadır.
Intruder (1986)
Sami Rami ve Bruce Campbell gibi iki ismin yer aldığı tam bir amerikan slaher filmi Intruder.İleri ki günler de çıkacak olan Hostel 3'un yönetmeni olan Scott Spiegel'ın yönetiği film,tarih olarak baktığımızda değişim öncesi son tatmin edici slaher filmlerinden biri.Marketin kapanmasına yakın içeri sızan manyak katilin kan şölenini anlatan yapımda göz çıkarma sahnesi ise market müdürünün odasında ki not çivisinin yardımıyla gerçekleşmekte.
Dead and Buried (1981)
Gizem dolu bir zombi filmi olan Dead and Buried,Alien'ın yaratıcı Don'O'Bannon ve Ronald Shusett'ın elinden çıkan şok edici bir yapım.Gary Sherman tarafından yönetilen film,yönetmenin adını yürümesinden etkili bir rol oynamıştır.Küçük bir sahil kasabasından kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından işlenen cinayetlerin ardındaki esrar perdesini aralayan kasabanın şerifi Dan Gillis'ın gözünden anlatılan hikaye beklenmedik bir sonla izleyenleri şaşırtmaktadır.H.P Lovecraft hikayelerini andıran film,Hemşire Lisa'nın oyduğu gözle de izleyicinin gözlerini kamaştırıyor.
Evil Dead (1981)
Korku sinemasının önemli yapımlarından olan Evil Dead (1981),Sami Riami'nin daha öğrencilik yıllarında filme aldığı muhteşem bir film.Bruce Campbell'ın efsaneleştiği film,hem gore sahneleriyle hem de atmosferiyle övgüleri hak ediyor.Şeytan tarafından ele geçirenler,havada uçuşan nesneler,canlanan ağaçlar,cinnet geçiren gençler ve bol kanlı sahneleriyle gelmiş geçmiş en iyi korku filmi yapımlarından biri.Bruce Campbell'ın canlandırdığı Ash karakterinin oyduğu göz sahnesi ise sanırım en kanlı göz oyma sahnelerinden.
Blood Feast (1963)
Gordon Lewis'in en meşhur yapımı olan Blood Feast gore sinemanın da ilk temel taşlarından.Yüce ishtar'ı tekrar hayata döndürmek için antik emirleri yerine getirmeye çalışan Fuad Ramses,hunharca işlediği cinayetlerle tüm miami'e korku saçmaktadır.Filmin daha giriş sahnesinde oyduğu göz ve kopardığı bacak,dönemin korku sinemasının dudak uçuklatan sahnelerinden biri.
Horrors of the Black Museum (1959)
Çektiği tüm filmlerde gizem ve gerilimi elden bırakmayan İngiliz yönetmen Arthur Crabtree'ın unutulmaz filmi Horrors of the Black Museum,tam manasıyla unutulmuş bir klasik.Alfred Hitchcock filmlerini andıran yapım şok edici bir konuya sahip.Filmin hemen başında da bunun sinyalini veriyor.Daha ilk sahnede gözleri oyulan bir kadın,aldığı gizemli hediyenin mağduru oluyor.
Frozen Scream (1975)
Kısa kariyerli bir yönetmen olan Frank Roach'ın ilk filmi olan Frozen Scream tamamiyle B-film izleyicisine hitap eden bir yapım.İnsanları dondurarak zombilere dönüştüren ve bu zombiler yoluyla çeşitli cinayetler işleten deli bir bilim adamının hikayesini ele alan film,Lil Stanhope'nın peşine düşen bir zombinin kadını koştururken karşısına çıkan polis memurunun gözünü oyduğu sahne kesinlikle B-film izleyicisini tatmin edecek cinsten.
Nightmare City (1980)
Bir diğer Umberto Lenzi imzalı muhteşem bir zombi filmi olan Nightmare City,konusu ve gore sahneleriyle oldukça etkileyici.Baş rolde Hugo Stiglitz ve Laura Trotter'ın yer aldığı filmde ki göz oynama sahnesi ise Zombie 2 de ki göz oyma sahnesini andırmakta.İtalyan korku sinemasındaki gözlere duyarlılık bir yana sanırım Umberto Lenzi göz oyma konusunda Lucio Fulci ile aynı kıstaslara sahip.
Zombie 2 (1979)
Fulci'nin kanlı şöhreti adımında en yüksek basamak olan Zombie 2 kesinlikle oyulan gözler denildiğinde akla ilk gelen film.Olga Karlatos'un canlandırdığı Paola Menard karakteri'nın gözünün oyulduğu sahne,Lucio Fulci'nin muhteşem çekim ve kurgusuyla bir özel efekt dahiliği.
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
4 Kasım 2011 Cuma
Zombie Grinder Compilation (2011)
Kendi çabalarıyla bir şeyler ortaya koyan ve bu emekten hiç bir çıkar sağlamadan onlara destek sağlayan oluşumları her zaman taktir etmişimdir.Torn Flesh Record ve Dis-Organ-Ized Net Label da bu tarife uyan bir çok extreme metal grubuna destek olan iki oluşum.
Yaklaşık bir sene kadar önce Dis-Organ-Ized'ın ilk günlerinde ortaya çıkan bir projeydi bu toplama albüm.Justin ile konuşmuş ve olumlu bir proje olarak yanıt almıştım.Çeşitli gruplarla irtibata geçmek ve onları bir araya toplamak yaklaşık bir sene sürdü.Bu zaman zarfının ardından 30 grubun bir arada bulunduğu,sadece zombilerden dem vurulan toplama albüm tamamlandı ve geride bıraktığımız cadılar bayramında yeraltı işleri kovalayan herkese gururla sunuldu.
Death,Gore,Goregrind,Cybergrind,8-bit ve black metal tarzından grupların yer aldığı toplama albüm yeraltı gruplarını ve bir çok tek kişilik projeyi(Do it yourself,D.İ.Y)tanımak ve fikir edinmek adına olumlu bir kayıt.
Toplama çalışmanın kapak tasarımı ve dizaynı da Justin Macabre'e ait.(Gore Obsessed,Dis-Organ-Ized Netlabel)
01 - elephantknuckle - Sweet Carnal Necrosis
02 - 54R - Zombie War Machine
03 - Gore Obsessed - Fulci Lives!
04 - Cannibal Accident - Zombie Holo-Acoustic
05 - Zombie Hate Brigade - Fistful of Entrails
06 - Limb for a Limb - Swarm of the Undead
07 - Human Fillet - Exploding Zombies
08 - TRFIIS - Classic Zombie Attack
09 - Zombified - Zombified Slaughtermachine
10 - Disembodiment - Torso (Machetazo Cover)
11 - Grinding Cocks - Slaughter in the Morgue
12 - Fulci Holocaust - Zombies Zombies Zombies
13 - Gore Blast - Zombie Orgy Feeding Frenzy
14 - Corpsex - Escape Of The Living Dead
15 - Cum Book - Cadaveric Lividity of the Zombie Whores
16 - Gore Obsessed - Redneck Zombies
17 - Proctophobic - Un
18 - Phalloplasty - Zombie Slam
19 - Zombie Hate Brigade - Regurgitated Stew
20 - elephantknuckle - I Found Her Bloated and Floating, I Found Love
21 - Zombieslut - (Return Of) The Zombie
22 - Gorefiend - Human Fillet
23 - Disembodiment - Rage of Necrophile
24 - PIEL DE CADAVER - Vomito Zombie
25 - MIND HOLOCAUST - Evil Dead (Death Cover)
26 - Agamenon Project - Living in Fear
27 - Loudrage - Breastfeed
28 - Zombie Holocaust - City Of The Living Dead
29 - Gore Obsessed - The Dead Hate The Living
30 - Blasphemation - Brains Brains Brains
31 - Zombie Hate Brigade - The Curse
32 - elephantknuckle - a Zombie ate my girlfriend and all I got was sloppy seconds
33 - Nekroholocaust - Raped Afterbirth
34 - GOREGASMATRON - SAVAGE LASONG MODE TO THE DAKOG ULO
35 - Gangrena - Zombie Apocalypse (Mortician Cover)
36 - 54R - Howl of the Undead
37 - DEVOURINGORE - Exploring the Human Corpse
38 - TRFIIS - Aim for the Head
39 - TakeMeToTheMorgue! - Symphony Set To The Apocalypse (ft. Necrophonia)
Kanımca albümde ki sıralamaya bakılınca Cover parçalar dikkate çarpıyor onlardan ele alarak değerlendirmeye başladığımızda;Disembodiment'ın coverladığı Machetazo-Torso parçası hemen hemen bire bir icra edilmiş ancak kayıt kalitesinden dolayı boğuk ve leş.Daha bilindik bir isim olan Mind Holocasut son zamanlar da yaptığı işlerle yeraltı webzinlerin de adından bolca söz ettirmekte.Bu toplamada ise Death Cover'ı Evil Dead ile boy gösteren Mind Holocaust kuşkusuz kayıta yer alan en temiz kayıt kalitesine sahip olan grup.Bir diğer cover ise Torn Flesh gruplarından Gangrena'dan gelmiş.Mortician-Zombie Apocalypse hakkını vererek çalmışlar.
Bir çok zombi filminden kullanılan vurucu introlar da dinleyici için daha zevkli bir hal almış.30 grubun içinde en dikkat çeken isimler ise 54R,Gore Obsessed,Cannibal Accident,Zombie hate brigade,Limb for a Limb,ZombiFied,Grinding Cocks,Fulci
Holocaust,Goreblast,Loudrage,Corpsex,Zombie Lust ve Pielde Cadaver.
Bu 13 grup gerçekten işlerini diğerlerine göre daha iyi icra ediyor.Daha önce Extreme Haribo sayfalarında yer alan Gore Obsessed,Canibal Accident ve Limb for a Limb bildiğimiz isimler.Bunların dışında kalan diğer on grubu ilk kez dinlemem rağmen gayet beğendim özellikle Pielde Cadaver,Fulci Holocaust,54R,Zombiefied,Grinding Cocks benim adıma en çok göz dolduranlar oldu.
Son olarak her extreme metal dinleyenlere tavsiye ettiğim Zombie Grinder Compilation'ı mutlaka edinin.
Download Link
Torn Flesh Records
__________________
Myspace
Website
On Twitter @tornfleshrecs
Dis-Organ-Ized Netlabel/Records
_______________________
Myspace
Website
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
3 Kasım 2011 Perşembe
Blizaro-City of the Living Nightmare (2010)
Geçmişten günümüze korku filmlerinin yeri rock ve metal müzikte değişmez.Cadılar
,büyücüler,katiller,yaşayan ölüler,olağan dışı olaylar ve ırz düşmanlarını karanlığın
derinliklerinden çıkartıp insanlığa sunar.Geriye dönüp baktığımızda ürkütücü isimler,korkutucu bir müzik ve acımasız liriklerle donatılmış bir üçlemenin sonucu ortaya çıkan şeytani bir oluşumdur.
2005-2006 yılları arasında bir araya gelen grup,retro bir iş ortaya koymuşlar.Tam manasıyla söylemek gerekirse Blizarao adında ki grup Black Sabbath ve Goblin kırması.70'ler den fırlama bir klavye tonunun üzerine kurguladıkları parçaları daha çok enstrümantal.Böyle oluşu ise daha atmosferik ve saykodelik bir hava yakalamasına neden olmuş.
Daha önce Black metal ve old skoll doom icra eden farklı gruplardan toplanan elemanlar böyle farklı bir tarzı ortaya ortaya koyarak bu dönem için farklı bir işe ortaya koymuşlar.
John Gallo'nun önderliğinde ilerleyen grubun en şaşırtıcı yanı ise iki davulcu ile çalışmaları.
Mark Rapone-Bas
Mike Waske-Davul
Mike Puleo-Davul
John Gallo-Gitar/Klavye/Vokal
Razorback Record ile çalışan Blizarao bir saat süre gelen City of the Living Nightmare adlı albümlerinde 14 parça yer alıyor.Bu parçalardan biri de Unutulmaz Suspiria'nın tema müziği.
1.City of the Living Nightmare
2.In the Basement of St. Jerome's
3.Midnight Lurkers
4.Finale Incantata
5.Eyes in the Caskets
6.Island of the Dead
7.Castle of Darkness
8.Violet Cosmos
9.Ceremonial Bone Ritual
10.Catacomb Man
11.Portallucinations
12.Barbed Wire Room
13.Mental Disease Overture
14.Suspiria Theme (Goblin cover)
Parçaların hemen hemen tümünün ortak özelliği İtalyan korku filmlerinin ost'ları üzerine kurulmuş olmaları.Island of the Dead,Castle of Darkness,Catacomb Man,Midnight Lukers,Mental Disease Overture albümde ki dikkat çeken parçalar.Golbin cover'ı olan Suspiria Theme'i ise muhteşem yorumlamışlar.Karanlık ve atmosferik işlerden hoşlanan herkesin dinlemesi tavsiye ettiğim Blizaro progresif metal unsuru hariç gayet dinlenirliği yüksek bu albüm için konuşacak olursak albümün adını taşıyan parça City of the Living Nightmare dışında bu progresif yapı kendini pek ön plana çıkarmıyor.
Geçmişte ki örneklerine nazaran daha sert ve modern bir çerçeve de olan Blizaro,bu tarz yeni çıkışlı rock grupları arasında işini en iyi icra eden grup olduğu kesin.Özellikle Razarback'in kendini tekrarlayan grup profili arasında böyle bir işin yer alması firma açısından da avantaj olacağı kesin.
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
Etiketler:
2010,
Albüm Analizleri,
Blizaro-City of the Living Nightmare,
Metal,
Rock
29 Ekim 2011 Cumartesi
The Active Set - Famous For Dying
Steve Barnes adlı extremeharibo okurunun bizler ile paylaştığı video.
Bu tarz müziğe tam olarak ne deniyor bilmiyorum ancak klip gayet güzel olmuş.
grubun diğer parçalarını merak edenler için myspace adresi:LINK
Steve Barnes tarafından yollanmıştır.
Devamını okuyun...>>
Etiketler:
Best haribo,
Famous For Dying,
Journal of Zombies,
Mezarlık Ahalisi,
The Active Set
21 Ekim 2011 Cuma
Lolita vib-zeme aka Lolita Vibrator Torture (1987)
Japonların pembe filmlerinde bir çok sıra dışı tecavüz sahnesinin acımasızca gerçekleştiğine defalarca şahit olduk.Roman Porno tarzında olan pembe filmlerin örnekleri artıkça şiddet ve sadistlik seviyesi de aynı seviyede artış gösterdi.
1987 yapımı Lolita vib-zeme aka Lolita Vibrator Torture Japonların pembe filmlerinin ilk gortesk örneklerinden.Filmlerinde cinsel şiddete fazlasıyla yer veren Hisayasu Sato,S'n'M ilişkileri ön plan da tutarak,İşkence eylemini çift taraflı ele almaktadır.
Yönetiği filmler de bakirelik tabusundan yola çıkarak kadının mazoşistliği ve erkeğin sadistliğini Sadizm çerçevesinde duygusuzca yorumlayan senaryoların ardında ise bir çok Roman Porno senaryosuna imza atmış olan Shirô Yumeno yer alıyor.
Filmin baş rollerinde ise Pink Grand Prix (Pembe film ödülleri) de ilk en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Toshiya Ueno ve gene aynı yıl ilk en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Kiyomi Itō yer almakta.
Takeshi Itō bu ödülü Keep on Masturbating: Non-Stop Pleasure (1994) ile alırken,Kiyomi Ito'da Dirty Wife Getting Wet (1994) adlı yapımda ki oyunculuğu ile ödülünü kucaklamıştır.
Bir dönem başarılı bir dedektif olan Takeshi Itō,zamanla yaşadıkları karşısında problemli bir kişilik halini alarak sadist bir katile dönüşmüş.Dedektiflik görevine devam ederken okullu kızları kaçırarak vibratör ile çeşitli işkenceler yaptıktan sonra ölüm anlarını sanatsal bir çalışmaya çevirerek fotoğraflar.Bu Fotoğrafları ise cinayetleri işlediği kesimhanesinin duvarlarını süslemektedir.
Kan ve cinselliği,ölümle siyah-beyazın en siyahında yaşamaktadır.
The Teksas Chainsaw Massacre tarzında çekimleriyle de öne çıkan film,Tabuları ele alış ve sosyal kadın-erkek ilişkilerini en gaddar haliyle ele almaktadır.
Haribo Puanı:-Onlarca zor görevin üstesinden geldim.Bir çok başarıyı tattım ancak kadınlarla hep para karşılığı birlikte oldum.Şimdi ise bunun intikamını alıyorum.''Mr.Detective''
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
19 Ekim 2011 Çarşamba
Cementerio del Terror aka Cemetery of Terror (1985)
Cadılar bayramına günler kalmışken bu konuyu işleyen filmleri es geçmek olmaz.Alışıla gelmiş Carpenter'ın Halloween serisi dışında neyi ele alabilirim diye karalar bağlarken Cementerio del Terror (1985) ariba ariba sesleriyle imdadıma yetişti.
Ülke sinemalarının balyoz,sansür ve maddi olanaksızlar yüzünden yıllar önce cenaze törenleri düzenlenmiş olsa bile coğrafi atlas üzerinden dağ,bayır araştırıyormuş gibi didik didik film sektörlerini incelemek büyük bir zevk.
Cementerio del Terror'de Meksika yapımı 80'lerin göz alıcı Teenage-Slasher furyasına zombi ve gore sosuyla katılmış bir yapım.
İstediği parlamayı bir türlü yapamadan sönen Meksika sineması buna rağmen yüzlerce kült yapımı içinde barındırmaktadır.Korku sinemasında ise gotik türde yer alan bir çok korku filmini içinde barındırır.Cementerio del Terror ise Meksika sinemasının ''iyi'' yapıtlarından biri değil.
Yönetmenliğe aynı yılda iki filme imza atarak başlayan Ruben Galindo Jr.'ın ikinci yönettiği film olan Cementerio del Terror,dönemine damgasını vurmuş Evil Dead (1981),Helloween (1978) ve Children Shouldn’t Play With Dead Things (1973) filmlerinin birbirine eklenmiş halleri gibi.
Bu akıl almaz filmin senaryosunu da tabi ki Ruben Galindo Jr.'a ait.
Filmde yer alan tek kayda değer oyuncu ise Hugo Stiglitz.
Cadılar bayramı zamanı bir grup genç geceyi daha eğlenceli bir hale getirebilmek için mezarlığın içinde bulunan terk edilmiş evde parti düzenlerler.Bir gece önce ise seri cinayetler işleyen Devlon adında ki garip şahıs polis tarafından etkisiz hale getirilir.Olaydan haberdar olan ve Delvon'nun kara büyü ile uğraştığını bilen Doktor Cardan ortalığı ayağa kaldırır ve komiser arkadaşı Ancira'ı zorla ikna ederek morgun yolunu tutarlar.
Filmin başlangıcı Hugo Stiglitz'in de rol aldığı Nightmare City (1980) fazlasıyla andırmakta.
Parti düzenleyecekleri evde garip bir kitap bulan gençler olayı daha eğlenceli hale getirebilmek için morgundan ceset çalmaya karar verirler ve onca ceset arasından şeytani Delvon'nun cesedini kaçırırlar.Tekrar mezarlığın yoluna koyulan çılgın gençler başlarına geleceklerden habersizdir.
Devlon tekrar canlanıp gençleri katlettikten sonra Zombilerinde mevzuya dahil olması filmi daha da zevkli bir hale sokuyor.
İyi adam rollerinde bir elin parmak sayısı kadar rol almış lan Hugo Stiglitz ise filmin sonunda özüne güzel bir dönüş yapıyor.
Eğlencesi 999 in 1 ateri kasetlerinde ki tadı veren Cementerio del Terror aka Cemetery of Terror (1985) Cadılar bayramına güzel bir ısınma turu olacağından eminim.
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
14 Ekim 2011 Cuma
13 Ekim 2011 Perşembe
Broken Gravestones-Let Sleeping Corpses Lie (2011) Ep
Death Metal elçisi olan Kam Lee'ı çeşitli ülkelerin gruplarıyla dinlemeye alıştık.2008'de kurulan Broken Gravestones adlı grup ile bu kez İspanyadan korku ve vahşet salıyor.
2008'de bir araya gelen grup 2009 da grubun adını taşıyan Broken Gravestones adlı demonun ardından karşımıza Let Sleeping Corpses Lie Ep'si ile geldiler.Bende cadılar bayramına günler kala bu kayıtı sizlere tanıtmayı uygun gördüm.
Old skoll Death Metali beklenen gibi tüm karanlığıyla icra eden grup Sevared Records etiketiyle altında Ep'lerini yayımlamışlar bonus olarak da demo'u altına eklemeyi ihmal etmemişler.
Intro: Sounds from the Manchester Morgue
Let Sleeping Corpses Lie
The Rising Dead
Zombies Don't Run
Kam Lee'nın önderliğinde ki grup da tanıdık isimler yer almakta.Gruesome Stuff Relish elemanları olan Santiago Argento ve Noel Kemper yer almaktalar bunun dışında David Arias adlı davulcunun ilk grup çalışması.
David Arias-Davul
Santiago Argento-Gitar
Noel Kemper-Gitar/Bas
Kam Lee-Vokal
Ep ismini unutulmaz zombi filmerinden Breakfast at Mancester morgue aka Let's sleeping corpse lie'dan almış.Kapakta bir o kadar korku çizgi romanlarından fırlama.Durum böyle olunca müzikte de o küf ve çürümüşlük hissediliyor.David Arias'ı ilk defa dinliyor olmama rağmen davul başında çıkardığı işleri beğendim.Özellikle The Rising Dead parçasında çok güzel bir giriş yapmış.
Ep'nin atmosferi Celtic Frost-Morbid Tales'ı andırıyor.Tabi ki daha tempolu ve tok bir kayıt.Kam Lee underground tavrını her zaman ki gibi burada da sürdürmüş.Bu Ep'den anlaşılan yakın zamanda bizleri bir Broken Gravestones albümünün beklediği.
Son olarak kesinlikle Old Skoll Death Metal dinleyicisine hitap eden bu kayıt,kesinlikle uzun süre sıkmadan dinlenebilecek bir iş.
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Devamını okuyun...>>
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)