29 Mart 2009 Pazar

Dead Meat (2004)


Yeni dönem zombi filmlerinin geneline baktığımızda daha evcil oldukları kaçınılmaz;Ancak bu kayideyi bozanlar var.İrlandalı Conor McMahon adındaki genç yönetmende bu istisnalardan biri.

Kuşkusuz George A.Romero nun fazlası ile etkisinde kaldığı kuşkusuz.Hangimiz etkilenmedik ki Romero paşanın filmlerinden.Dead Meat bir nev-i Night of the Living Dead ın irlanda uyarlaması diyebilirim.Oldukça düşük bütçe ile yapılmış film;Gayet başarılı bir iş olmuş.

Dvd nin kapağına şöle bir baktığımızda ''peter jackson’un braindead’inden beri en kanlı, en eğlenceli, en enerjik zombi filmi'' böle bir yazı bizi karşılıyor bizi.Ben alaka kuramadım.Eğer her komedi unsuru içeren korku zombi/korku filmini peter jackson yorulcaksa vay halimize.Peter Jackson kalitesine diycek lafım yok,fakat 2 korku filmi çekmiş bir yönetmen son zamanlarında ise hobbitcilik oynamış bir adamı nasıl olurda safkan zombici işi film yapmış adamla karşılaştırırlar anlamadım.Herhalde filmi izlememişler.
Neyse,normalde İnsanları Zombilere dönüştüren ya bir virus ya da şeytanın amansız bir oyunudur.Bu filmde ise İnekler.Kanımca delidana hastalığından yola çıkarak kendince yorumlamış.Çekim tarzı,makyaj ve oyunculuk olabilğine doğal.Hatta şöyle diye bilirimki hava karardığında.Eğer karakterlerimiz meşale v.b aydınlanma araçlarını kullanmazlarsa zifiri karanlık çöküyor.Kimileri bunu yetersizlik olarak algılamış yazık.
Gelelim seneroya şöle bi göz atalım.
İneklerden bulaşan amansız hastalık insanlara saldırmaya başlar ve küçük bir köyü tamamiyle zombie çevirir.Bir kaç gün sonra genç bir çift kasaba yakınlarından geçerken zombilerden bir tanesine araba ile çarparlar.Tabi zombi olduğunu anlamazlar ve hastaneye götürmek üzere arabaya aldıklarında.Zombie genç adama saldırır ve helena adındaki karısı yardım çağarmak için en yakındaki köye gider;ancak gördükleri karşında çaresizliğe kapılır.



Burada ilk zombi saldırısını kocasından yer.Çevik karı elektirikli süpürge ile gözünden adamın beynini cekerek öldürür.Peşine düşen zombilerden ise mekanın zombi avcısı olan köylü çocuk,genç kadını kurtarır.Film burdan itibaren oldukça koşturamalı geçer.Hatta en güzel sahnelerinden biride Helenanın topuklu ayakabı ile zombi avlamasıdır.


Bir süre sonra tipik iki irlandalı ile karşılaşırlar.Adam helena ve köylü adamı arabasına alır.Herşey gayet güzel devam ederken.Havanın kararması ile işler kötüye gider.Arabada klasik olan zombi ihtilali durumundaki insanların birbirini tanıma muhhabetleri ve geçmişlerinden laf döner.Hava kararınca aman Zombilere çarpmadan geçelim diye arabalarını çamura saplıyınca sik gibi ortada kalırlar.Buraları adamı çok sarıyor çünkü hiç bir dışardan aydınlatma kullanılmamış herşey doğal.


Tabi bi şekilde zombilerden kaçıyorlar sonra gidip bir yere biraz dinlenmek için kamp kurduklarından beklenmedik bir zombi saldırısı ile karşılaşıyorlar....Filmin sonunda karşımıza çıkan askeri tipler direk olarak bana The Crazies filmdeki tipleri hatırlatı.Heleki finaldeki o insanları tırın arkasına doldurma sahneside cabası.

Avrupa sineması olarak ele aldığımızda düşük olsada,Britanya adasında değerlendirdiğimizde gayet başarılı bir film.Genç yönetmen gore öğleri ve kurguyu biraz daha artırısa bu işi götürür.Yeni filmlerini sabırsızlıkla bekliyoruz.


Haribo puanı:4,5 kilo karışık haribo

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Related Posts with Thumbnails