24 Aralık 2012 Pazartesi

La Papesse aka A Woman Possessed (1975)




70’li yıllar ve dönemin en çok merak uyandıran, skandal niteliğindeki mevzusu “Satanizm”. Ayinleriyle, söylemleriyle, tarikatlarıyla ve insanların kalplerinde dehşete yol açan eylemleriyle toplum üzerinde adeta şiddetli bir şok etkisi yaratmıştır bir dönem.

Devamını oku

“Manson Family” ve ardılları şüphesiz zirve noktasını temsil etmektedir bu durumun. Pagan inanış ve ritüellerin yeniden hayat bulduğu bu eylemler, toplumun tüm tabularını, inanışlarını ve kilisenin kutsal kudretini bir mızrak gibi delip geçmiştir. Tüm dünya çapında sıkı bir sansürün konusu olması ile beraber, Satanizm, sanattaki karşılığını fazlasıyla bulmuştur.Özellikle sinema alanında bu konu üzerine sayısız film çekilmiş, en ince detaylarına kadar ele alınmıştır. Başta korku filmleri olmakla birlikte ‘The Wicker Man (1973)’ gibi, ciddi bir inanç ve toplumsal yaşam eleştirisi de içeren bir çok muazzam yapımın izleyiciyle buluşmasını sağlamıştır.


La Papesse, satanizm olaylarının zirve yıllarında çekilmiş düşük bütçeli bir Fransız korku filmi. Filmde B-Movie hayranlarına hitap edecek hemen her şey yer almaktadır: seks, tecavüz, gore, kırbaçlar, kukuletalı tarikat üyeleri, çıplak kadınlar ve onların şehvetli dansları, kurban törenleri ve tabi ki SATAN WORSHİP (Hail!).


Film çekildiği andan itibaren tepkiyle karşılanmış ve kendi ülkesinde yasaklanmıştır. Mario Mercier tarafından çekilen film, yönetmenin benzer kurgulara sahip üç filminin sonuncusudur. Kariyerinde bu üç film dışında başka çalışması da yoktur.

Sırasıyla; Les dieux en colere (1970) , La goulve (1972) ve La papesse (1975) ‘dir bu çalışmaları.


Film kadrosu amatör sayılabilecek bir ekipten oluşmaktadır. Bunun yanı sıra Fransız B-movie’lerinden tanıdık gelebilecek birkaç sima da yer almaktadır. Kostümler ve karakterler açısından bakıldığında oldukça renkli bir görüntü yaratılmıştır filmde. Özellikle,Heavy Metalci tarzıyla karşımıza çıkan ‘Borg’ adlı hizmetkar ilk dikkat çeken karakterdir.Görüntü ve çekim olarak 70’li yıllara özgü psychedelic efektler, filmde bolca kullanılmıştır.Oldukça da yaratıcı bir şekilde yapılmıştır bu çekimler. Şahsen seyir zevkimi en çok tatmin eden bu tarz çekimlerin son derece etkili olduğunu düşünüyorum sinema adına.


Filmdeki müziklere de ayrıca değinmek isterim. Son derece mistik bir havası olan filmin girişindeki melodi oldukça başarılı. Genellikle elektronik altyapılı melodiler oluşturulmuştur film için. Fransız sinemasının tanınmış bestekarı Eric Demarsan tarafından yapılmıştır bu besteler. Kendisi, bir dönemin en popüler yönetmenlerinden olan Jean Pierre Melville’in Army of Shadows (1969) ve The Red Circle isimli unutulmaz iki filmi için yaptığı mükemmel bestelerle bilinmektedir. Bunun yanı sıra ayin sahnelerindeki ‘Tam-Tam’ melodileri izleyeni coşturacak cinsten.


Senaristliğini de Mario Mercier’in kendisinin yaptığı film, zamanı ve mekanı belli olmayan bir tarikatı anlatmaktadır.

Efsaneye göre kadın bir papa tarafından kurulan bu tarikat, modern zamanlarda Geziale adında bir kadın tarafından yeniden hayat bulmakta ve varlığını devam ettirmektedir. Başrolde Laurent (Jean-François Delacour) isimli, karanlık sanatlara düşkün ve bu olayın doğrudan içerisine girmeye hevesli bir sanatçı yer almakta. Tarikata kabulü için bir dizi korkunç ve hayati tehlikesi olan testten geçmek zorundadır. Iltra (Erika Maaz) adındaki bir aracı vasıtasıyla bu testlere tabi tutulur ve bunları başarıyla geçerek tarikata kabul edilir.Fakat tarikatın başındaki Geziale, Laurent’nin karısını da işin içine çekmek ister ve bu durum adamı ikileme düşürür. Nihayetinde bu isteğe boyun eğer ve eşinin sonunda delirip ölmesine neden olacak olan süreci başlatır. Kadın da bir çok sınava tabi tutulur. Bu sınavlarda özellikle vahşi yöntemlerle kadının ehlileştirilmesi hedeflenir. Böylelikle de Geziale’nin ihtirasları için uygun bir kurban haline getirilecektir.


Pek çok mitolojik karakterin ismi zikredilmektedir. Bunlardan en çok dikkatimi çeken İsis’in adı olmuştur. Büyük bir büyücü ve bu yeteneklerini çok iyi kullandığı bilenen İsis, Mısır mitolojisi içinde çok önemli bir yere sahiptir. Geziale, firavunların anası olarak bilinen bu tanrıçanın ona bahşettiği güç için kurbanlar vermekten hiç çekinmez. Hatta mitolojide İsis’in sahip olduğu hayat verme-alma yetisi Geziale tarafından icra edilerek onu temsil ettiği sergilenmiştir.


Bu törenler filmin, hiç şüphesiz en çarpıcı ve seyri en keyifli anlarını oluşturur. Tam-Tam lar eşliğinde çılgınlar gibi dans eden acayip görünüşlü tarikat üyelerinin tavırları karşısında hayretle gülümsememek elde değil. Tören sahnelerinin iyice ateşlendiği anlarda kullanılan kızılötesi efektleri oldukça renklilik katmış bu sahnelere. Kısıtlı bir alanda çekilmiş olmasına rağmen, özellikle tören alanı gayet başarılı bir şekilde hazırlanmış.

Fransa’nın bir kırsalında çekilen bu sahneler (hatta filmin tamamı bu bölgede çekilmiştir) pagan ritüeli açısından gerekli tüm malzeme ve dekorla yaratıcı bir biçimde oluşturulmuştur.Gerek çekimleri gerekse mevzusuyla izleyeni içine çekmeyi başarabilen La Papesse,keyifli bir film izlemeyi düşünen B-movie tutkunlarına şiddetle tavsiye edebileceğim cinsten bir film.

Weasel/Haribo extreme culture aittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails