11 Şubat 2013 Pazartesi

Keoma (1976)




Spaghetti Western furyasının görkemli kapanış filmi olan Keoma,Enzo Castellari'nin de unutulmaz baş yapıtlarından.Filmin bu kadar görkemli olmasındaki bir diğer net unsursa İtalya'nın en büyük oyuncularından biri olan Franco Nero.



Keoma işleniş tarzı olarak Enzo Castellari'nin gelecek yıllar da yapacağı işlerin bir nevi ön provası gibi.

The Bronx Warrios serisi,The New Barbarian,Kobra,The Inglorious Bastards ve Hammerhead gibi bir çok farklı tarz da yapımın ortak ana temalarla işlenmiş halleri diye biliriz.Set arkasında yer alan tüm ekip oldukça başarılı işler çıkarmışlar. Castellari'e yönetmen koltuğunda oturmak yetmemiş;senaryo ve kameraya da el atmış.Filmin arkasında ki görünmez adam ise tabi ki senaryoyu yazan George Eastman. Eastman İtalyan sinemasında 45 farklı tarzda senaryoya imza atarak hem sahne önünde hem de sahne arkasında bir çok yönetmen için çok önemli bir isim olmuştur.



Franco Nero'dan sonda göze göze çarpan bir diğer isim ise Woody Strode. Bir çok Western filmin de boy göstern Strode italyan sinemasında bolca boy gösteren bir oyuncu. William Berger,Donald O'Brien ,Orso Maria Guerrini,Gabriella Giacobbe,Antonio Marsina gibi bir dönemin Avrupa filmlerinde boy gösteren bir çok oyuncu yer almakta.

Keoma'nın sahip çıktığı Lisa'ı canlandıran Olga Karlatos ise güzelliği ile her zamanki gibi.



Keoma karakteri melez bir Kızılderili dir. Tüm kabilesi beyaz adamlar tarafından yok edilir.Köyde sadece küçük Keoma ve onun bir nevi kader çarklarını döndüren cadı kadın kalır. Küçük Keoma'ı ise yakınlardaki kasabanın hızlı silahşoru olan William Shannon evlatlık olarak alır.Aynı zamanda 3 tane oğlan çocuğuna sahip olan Shannon,Keoma'a hepsinden daha fazla değer verir.

Film içinde bariz bir şekilde baba vurgusu yapılmaktadır. Bu durum Surreal bir şekilde işlenmektedir. Baba burada net bir şekilde tanrısal hale getirilmiştir.



Büyük serpilen,bakmadan nişan alabilen inanılmaz bir silahşora dönüşen Keoma iç savaş sırasında savaşa katılır ancak döndüğünde hiç bir şey eskisi gibi değildir.Özgürlük ve barış için savaşmayı aklına koyan Keoma tabi ki bunları babasına danışır.Filmin ilerleyen sahnelerinde çarmıha gerilmesiyle bu üçgen tam manasıyla birleşir.Baba,oğul ve kutsal ruh.

Hatta köyün ortasında çarmıhtan onu kurtaran ise Lisa'dır. Karnı burnunda ki kadın.At tepesinde gelip erkeğini kurtarır.Burada tipik bir ideal kadın tasvir edilmektedir.İlkel çağlardaki eril sembolün western dünyasındaki yansıması gibi.Şunu da gözden kaçırmamak gerekir ki Western dünyasında erkekler anlatır.Burada ki Lisa karakteri nadir öne çıkan aynı zaman da alt metin bütünlüğünü tamamlayan bir ögedir.



Filmde usta işi çekimlerde yer almakta. Spaghetti Western filmlerinin olmazsa olmazlarından flashback mevzuları olabildiğince gerçeklik dışı ele alınmıştır.Bunlar dışında çatışma sahneleri,kimi yerlerde ki at vurma sahneleri de bir o kadar etkileyici çekilmiştir.

Quentin Tarantino'nun en beğendiği Spaghetti Western filmlerinden biridir aynı zaman da Cüneyt Arkın yer aldığı macera ve dövüş filmlerinde bire bir Franco Nero klonu gibi davranmaktadır.Bir furyanın bitişini oldukça görkemli bir şekilde sergileyen Keoma,sadece Western severlerin değil tüm sinema izleyicilerinin görmesi gereken bir baş yaptı.

Lord magius/Haribo extreme culture aittir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails