16 Kasım 2009 Pazartesi
İyi bir Hafta sonu
''Dur!''diye haykırdı.Canı oldukça yanıyordu anlaşılan.
Köklemeye devam ettim.Bacaklarının titremesi beni hayvani bir havaya sokuyordu.Fonda çalan ''Nattefrost-Whore'' oldukça manalıydı.
-Tanrım ne yapıyorsun böle.
-Tanrın seni burada kurtaramaz güzelim.
-Her tarafım uyuştu lütfen...
-Kapa çeneni!
20-25 dakika daha sürdükten sonra küçük azını tohumlarım ile doldurmuştum.Yutmak zorunda kaldı.
Yatağa uzanıp sigara yaktım.O'da tuvaletin yolunu tuttu.Yatağa akıntıları ve sıvısı bulaşmıştı.Bunların yanına birde kan eklenmeliydi.Düşüncelerden aldığım haz tavan yapmıştı.Bir süre sonra odaya döndü ve yanıma uzandı.Kısa süren bir sessizliğin ardından:
-Şimdi ne yapacağız?
-Dışarı çıkıcam.Gelincik ile buluşabilirim.İstersen gel.
-Olur.
Birlikte evden çıktık.Taze bedeninin kokusu oldukça hoş geliyordu.Gelinciği bir kaç kere aradım ancak cevap vermiyordu.Sanırım telefonunu duymuyordu.Bizde yiyecek bir şeyler alarak eve döndük.
O mutfağın yolunu tutarken bende internete gezindim.Olaylar sapa sarıyordu.Karantina altındaki Hastane personelinden ikisi hayatını kaybetmişti.
Nasıl bir şeydi peki bu?
Otopsi sonuçları aydınlatıcı olabilirdi.
Skor sonrası yemek ve ardından bir kaç bira keyfime keyif katar;kesinlikle iyi bir hafta sonu gibi duruyordu.Yemeklerin kokusu burnumu okşamaya başlamıştı bile.Gayet leziz kokulardı.
Menü'de tavuklu mantar ve pilav vardı.Ayrıca çokta güzel bir salata hazırlamıştı hatun.
Hava kararmıştı ve gece uzun olacaktı.O sofrayı hazırlarken bende garip bakkal'dan bira ve sigara almak için evden çıktım.Bakkal beni görünce yüzü asıldı.Haklıydı'da.Borcum vardı.Az bir şey ancak cebimde ki parayı ona verirsem ben nasıl içmeye devam edebilirdim ki.
On iki bira ve üç paket sigara aldım.Eve vardığım da yemeğe oturduk.Yemekler gayet güzeldi.Uzun süredir böle lezzetlisini yememiştim.Bir an boş bulunup gece tohumlarımı atmayı düşündüm bu sürtüğe.Yapmamalıydım.Yemekten sonra tekrar o işlere bakıldı.Gayet iyi muamelesi vardı.
İş sonrası bana kendinden bahsetmeye başladı.Anlattıkları umrum da değildi.Dinliyormuş gibi yapıp ard ard'a 3-5 sigara yaktım.Havamı bozmuyordum.Sabah olmasına daha vakit vardı ve ben fazlasını arzuluyordum.
Baş ucumda ki kitaplara bakarak:
-Bunlarda ne?Çok mu kitap okuyorsun?
-Ehh
-Ben kitaplardan nefret ederim.Çok sıkıcılar.
Onu dinliyormuş gibi yapmaya devam ettim.Bıkmadan kendinden ve zevklerinden bahsetme gereği duyuyordu.Bu esnada onla nasıl tanıştığım aklıma geldi.Adı Duru'du.Basit ve ucuz bir hatundu.İyi yemek yapan,muamelesi gayet yerinde,harcaması olmayan bir tipti.Etrafta ara sıra karşıma çıkıyor ve her seferinde uzun uzun kesiyordu beni.Bir gün yanıma geldi ve akşam görüşmek istediğini söyledi.Aslında aradığım tipteydi.Akşam dokuz sularında arar.Müsait olup olmadığımı sorar.Müsaitsem gelir ve o işlere bakılır ve giderdi.Bu yönünü gayet iyi buluyordum.Ancak son 2 gündür bakışlarında ki duygu yüklülük beni rahatsız etmeye başlamıştı.
Bu esnada anlattıkları bitti ve bana dönerek:
-Banyo'ya girebilir miyim?
-Keyfine bak yavrum.
Duru,banyo'ya girdiğinde ben internete şöyle bir göz attım.Saat sabah karşı dört sularıydı.Yeni bir gelişme yoktu.Anlaşılan çaresiz kalınmıştı ve işler ciddiye biniyordu.Bir gelişme olmadığını öğrendikten sonra Duru'nun yanına gittim.Banyoya girdiğimde göğüslerini sabunluyordum.Karşısına geçtim,sigaramı yaktım ve izlemeye başladım.Onu izlemek gayet zevkliydi.Sigaram bittikten sonra ıslak vücuduna dokunmaya başladım.Suyun ılıklığı taze vücudunu kestane kıvamına getirmişti adeta.Küçük oynaşmalar ardından.Sıcaklığımı hissetmişti yeniden.
Sabahın ilk ışıkları belirmeye başladı.Alaca karanlık almıştı yerini.Birer kahve içtik.Duru kıyafetlerini giyinirken,bense yatağa uzandım.Küçük kıçını bu gecelik son kez salladı bana ve o görüntü ile uykuya daldım.
Lord magius/Haribo extreme culture aittir.
Etiketler:
Journal of Zombies